Risale-i Nur İspanyolcaya tercüme ediliyor

Risale-i Nur İspanyolcaya tercüme ediliyor

Arjantin Nur Talebelerinin RisaleHaber okuyucularına gönderdiği Risale-i Nur hizmetlerine dair mektup...

RisaleHaber-Haber Merkezi

Arjantin Nur Talebelerinin RisaleHaber okuyucularına gönderdiği Risale-i Nur hizmetlerine dair mektup...

Pek muhterem, kıymetli ağabeylerimiz,
Evvela, mubarek şuhur-u selasenizi tebrik ediyor ve Güneyamerika hizmetlerinin bir çekirdeği hükmündeki Arjantin medrese-i nuriyesinden binler selam ediyoruz.

Cenab-ı Hakk’ın inayeti ve Ağabeylerimizin samimi dualarıyla Arjantin’de Nur Hizmetleri başlayalı üç ayı geçti. Elhamdulillah, bu kadar kısa süre içerisinde, tahminimizin fevkınde gelişmeler birbirini takip etti. Tercümelerin başlaması ve kitap fuarı faaliyetlerinin yanısıra, şimdi kitap basımına kadar gelebilmeyi Cenab-ı Mevlamız nasib etti.

Yirmi üçüncü söz şu an baskıda ve inşaallah önümüzdeki Cuma günü teslim alacağız. Bunun yanında en son halleriyle matbaadan aldığımız Hastalar Risalesi ve Küçük Sözler elimizde nümune olarak hazır, baskıya girmeyi bekliyorlar. İmkanlarımız elverdiğinde, hemen bu kitapların da basımını gerçekleştireceğiz, inşallah.

Arjantin hizmetlerinin belki de en önemli kısmı diyebileceğimiz, Nurların İspanyolca lisanına tercüme çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. En son Yirminci Mektup, Yirmibirinci Lema, İhlas Risalesi ve Onbirinci Lema olan mirkatüssünne bitmiş durumda. Tercüme çalışmaları esnasında Vacide Hanımın başından geçen acib bir hadiseyi ve hissiyatını anlatan mektubunu da bu mektuba ekleyip gönderiyoruz.

Geçtiğimiz günlerde, burada Ömer bin Hattab adındaki kolej tarafından bir konferans düzenlendi. Bu konferansın adı Arjantin’de İslam Gençliği, konuşmacı olarak lise talebesi Zekeriya Abdulcanab ve Arap Konsolosluğunda çalışan Şehy Abdulkerim katıldı. Bizim de dinleyici olarak katıldığımız bu konferansta çok kişilerle tanışma fırsatımız oldu. En başta Şeyh Abdulkerim’e ve Pakistan elçiliğinde çalışan Perviz isimli bir zata, Risale-i Nur'un, Kur'an-ı Kerim'in bu asrın anlayışına sunulan bir dersi ve tefsiri olduğunu ifade edip birer kitap hediye ettik. Üniversite, lise hatta ilköğretim talebeleri ile de uzun sohbetlerimiz oldu. Yine bu kardeşlerimize de nurlardan hediye ettik.

Buradaki Mısırlıların alakadar olduğu El Ahmed isimli caminin iki imamı El Ezher mezunu Şeyh Abdunnabi ve Şeyh Muhammed Cafer, Nurları duymuşlar fakat okumak nasib olmamış. Şeyh Abdunnabi ismindeki zata bundan hemen hemen bir ay önce Arapça Sözler mecmuasını takdim etmiştik. Kitaba şöyle bir göz gezdirdikten sonra,  beş ay içinde okuyabileceğini söylemişti. Birkaç gün evvel Cuma namazı sonrasında tekrar görüştüğümüzde ise bir hafta içinde Sözler mecmuasını bitireceğini bize söyledi. Halbuki okumaya yaklaşık bir ay önce başlamıştı. Demek Risale-i Nur'un cazibesine kayıtsız kalamadı ki, kısa süre içinde Sözlerin sonuna gelmişti. Ve iştiyakla haftaya Lemalar mecmuasını getirmemizi istedi.

Yine bu camide Ebubekir isminde Arjantinli bir Müslüman kardeşimizle tanıştık. Yirmi Üçüncü söz ve Küçük Sözleri verdik. Aradan bir hafta sonra tekrar camide karşılaştığımızda hem Nurların ehemmiyetinden hem de Üstadımızın Tarihçe-i Hayatından bahsedelim dedik. Ama baktık ki; Ebu Bekir, Üstadımızın kısa Tarihçe-i Hayatını adeta bize özetliyor. Ayrıca bu zat kendı imkanları, yani fotokopi ile Küçük Sözleri çoğaltıp dağıtacağını söyledi. Demek nurların burada çok ihtiyaç olduğunu o da idrak etmişti. Zaten burada kitap verdiğimiz ve görüşlerini aldığımız birçok kişiden duyduğumuz cümleler hemen hemen aynı. Diyorlar ki; "İspanyolca lisanında İslami kaynak çok az ve bu eserlerin biran önce tercümesinin yapılıp, basılıp, Latin Amerikadaki insanlara hızla ulaştırılması lazım."

Cuma namazlarını ve bazı vakit namazlarını takip ettiğimiz El Ahmed Camii, insanlarla birebir irtibat kurabileceğimiz, hizmet için çok münbit bir zemin. Burada beş altı sene önce müslüman olan, üniversiteli ve liseli bir çok genç kardeşimizle tanışma imkanı buluyoruz. Ve Türkiye'de olduğu gibi bu kardeşlerimizi dershaneye çay içmeye davet ediyoruz. Bu gençlerle Cuma namazı sonrası medresemizdeki bir nevi talebe derslerimiz devam ediyor. Hatta bu derslerden birinde Birinci Söz Bismillah bahsini okuduk. Üstadımızın üslubu onları etkilemiş olmalı ki sonrasında geri kalan kısmı mail olarak adreslerine göndermemizi istediler. Çünkü, maalesef halihazırda, kitap halinde basılmış Küçük Sözler mecmuası elimizde yok.

Elhamdülillah, bu El Ahmed Camiinde hizmet için çok münbit bir zemin var. Fakat şimdiki dershanemizin buraya uzak olmasından ulaşım sorunumuz vardı. Uzun zamandır aramamıza rağmen mescide yakın bir daire bulamamıştık. Ümitlerimizin tükendiği bir zamanda, Rabbimize yüzbinlerce şükürler olsun ki, camiye yürüyerek beş dakika uzaklıkta bir yer tuttuk. İnşallah birkaç gün içinde taşınacak olduğumuz yeni medresemiz, Ömer bin Hattab kolejine de çok yakın. Bu sayede oradaki talebelere de daha kolay ulaşabileceğiz.

Son olarak, önümüzdeki on gün içinde buradan bin kilometre uzaklıkta bir eyalet olan Cordoba’da bir kitap fuarı bizi beklemekte. Orada dağıtacak olduğumuz 10 bin adet broşürümüz şu anda hazır. İnşallah, 23. Söz ve Hastalar Risalelerini de yetiştirmeyi ümid ediyoruz. Bu kitap fuarına en azından bir hafta katılmayı ve şimdiden tanıştığımız, oralı bazı Müslümanlar vasıtasıyla yeni kitaplarımızdan, oradaki Müslümanlara da ulaştırmayı hedefliyoruz.

Allah'ın yardımı ve siz kıymetli Ağabeylerimizin dualarıyla, burada yapacak daha çok işimiz var. Rabbim buradaki muhtaç gönüllere, layık ellere bu nurları ulaştırabilmeyi nasip etmesi için dua ediyor, dua bekliyoruz...

Arjantin'den kardeşleriniz
Arif, Abdullah


Vacide ablanın mektubu

Kıymetli Kardeşlerim,
Risale-i Nurları İspanyolca'ya tercümesini yaptığım müddetçe yaşadıklarımı, basit kelimelerle anlatmam adetra imkansız. Tercüme işine ilk olarak, kardeşlerime yardımcı olmak amacıyla sıradan bir uğraş gibi başladım. Fakat çevirileri tamamladıkça, bu işe çok daha fazla vakit ayırmanın lazım olduğunu hakkalyakin hissettim.

Birçok kardeşime de söylediğim gibi; bu çok büyük bir vazife ve böylesine bir onuru hakedip etmediğimden emin değilim. Bediüzzaman'ın sözlerini tercüme etmek muazzam bir iş. Sadece edebi zorluklardan değil, aynı zamanda, günümüzde okuduğumuz bu eserlerin, yılar önce yaşamış ve ve kendi zamanının çok ötesinde olan bir kişi tarafından yazılmış olması hasebiyle de muazzam bir iş.

Risale-i Nurlar okunurken, Üstad'ın maruz bırakıldığı ağır şartlar ve hizmet-i imaniye esnasındaki zor koşullar nazara alınmalı. O zaman bütün külliyat ayrı bir mana kazanıyor. Günümüzde bilgiyi yaymak o kadar kolay ki, bunun için bir tuşa basmak yeterli oluyor, fakat Üstad ve onun sadık talebeleri için bu çok zordu.

Böylesine onurlu bir hizmetin parçası olmanın sorumluluğu altında eziliyorum. Bu çok büyük bir mesuliyet, çünkü biliyorum ki, anadili İspanyolca olan kişiler Risale-i Nur'u benim gözümden ve benim kelimelerimle okuyacak. İnşallah, Allah bana bu işi doğru bir şekilde yapmam için bana yardım eder, amin.

Şu ana kadar bazı kitapların tercümesini bitirmiş durumdayım, fakat özellikle enson 21. Lema, İhlas Risalesinin çevirisini yaparken çok garip bir durumla karşılaştım. Cümleleri monitörde İngilizcesinden okurken, ellerim klavyede İspanyolca olarak yazıyordum. Yazarken klavyedeki harflere bakmadığım için, sadece yazıyı okuyordum. Ancak birden farkettim ki, herzamankinden çok daha hızlı yazıyorum ve sanki birisi cümleleri bana söylüyor, ben de yazıyorum. Artık okuma, tercüme etme, yazma, kontrol etme süreci geride kalmıştı. Sübhanallah, ben sadece yazıyordum. Hatta yazdığım cümleleri Üstad'ın söylediğini duyuyordum. Müthiş bir şaşkınlık içerisindeydim ki, bir süre durmak zorunda kaldım. Bir klavyeme baktım bir de monitöre, sonra da etrafıma baktım. Bu yaşadığımın ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Sadece ne hissettiğimi biliyorum.

Tercümelere şevkle devam ediyorum ve en büyük arzum ise benim de öğrenmekte olduğum bu nurları, bütün insanların da anlaması ve sevmesi. Allah bu nurlu yoldaki herkesi, bilhassa 10 yıl önce ilk olarak "La ilaha ila-llah, Muhammadan rasul Allah" diyerek İslamiyet’i kalbime getirenleri muhafaza buyursun, amin

Allah' emanet olunuz...
Lorena (Vacide)

www.RisaleHaber.com