Risale-i Nur Lûgatından bir kelime: himmet ne demek?

Risale-i Nur Lûgatından bir kelime: himmet ne demek?

Himmet ne demek? Himmet ifadesinin anlamı nedir? Risale-i Nur Lûgatından himmet kelimesinin sözlük anlamı nedir?

Hazırlayan: Serdar Aslan
RİSALEHABER – 
Risale-i Nur eserlerinin birçok yerinde geçen himmet kelimesinin anlamı:

Himmet: Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a ve sâir mukaddesata yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret.

* Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi.

* Tabiî şevk ve meyil ve heves.

* Lütuf, yardım.

Risale-i Nur'dan himmet ifadesinin geçtiği örnek cümleler:

Hem o ecnebîlerin bizden aldıkları fikr-i milliyetle, bir ferdi, bir millet gibi kıymet alıyor. Çünkü, bir adamın kıymeti himmeti nispetindedir. kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir.(Hutbe-i Şamiye)

• Sual: Zindan-ı atâlete düştüğümüzün sebebi nedir?

Cevap: Hayat bir faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir. İşte, himmetiniz şevke binip mübareze-i hayat meydanına çıktığı vakit, en evvel düşman-ı şedîd olan yeis rastgelir. Kuvve-i mâneviyesini kırar. Siz o düşmana karşı 1 لاَ تَقْنَطُوا kılıncını istimal ediniz.

Sonra müzahemetsiz olan hakkın hizmetinin yerini zapteden meylüttefevvuk istibdadı hücuma başlar. himmetin başına vurur, atından düşürttürür. Siz 2 كُونُوا ِللهِ hakikatini o düşmana gönderiniz.

Sonra da ilel-i müteselsiledeki terettübü atlamakla müşevveş eden aculiyet çıkar, himmetin ayağını kaydırır. Siz, 3 اِصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا’yu siper ediniz.

Sonra da, medeni-i bittab olduğundan ebnâ-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef olan insanın âmâlini dağıtan fikr-i infiradî ve tasavvur-u şahsî karşı çıkar. Siz de, 4 خَيْرُ النَّاسِ اَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ olan mücahid-i âlî-himmeti mübarezesine çıkarınız.

Sonra, başkasının tekâsülünden görenek fırsat bulup, hücum edip belini kırar. Siz de, 5 عَلَى اللهِ (لاَ غَيْرِهِ) فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ olan hısn-ı hasîni himmete melce ediniz.

Sonra da acz ve nefsin itimatsızlığından neş’et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de, 6 لاَ يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ olan hakikat-i şâhikayı üzerine çıkarınız. Tâ, o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin.

Sonra, Allah’ın vazifesine müdahale etmek olan dinsiz düşman gelir; himmetin yüzünü tokatlar, gözünü kör eder. Siz de, 7 اِسْتَقِمْ كَمَا اُمِرْتَ

8 وَلاَ تَتَاَمَّرْ عَلٰى سَيِّدِكَ olan kâr-aşina ve vazifeşinas olan hakikati gönderiniz. Ta onun haddini bildirsin.

Sonra, umum meşakkatin anası ve umum rezaletin yuvası olan meylürrahat geliyor. Himmeti kaydeder, zindan-ı sefalete atar. Siz de, لَيْسَ لِـْلاِنْسَانِ اِلاَّ مَاسَعٰى 9 olan mücâhid-i âlicenabı o cellâd-ı sehhara gönderiniz. Evet, “Size meşakkatte büyük rahat var. Zira, fıtratı müteheyyiç olan insanın rahatı yalnız sa’y ve cidaldedir.”

10 اِنَّ لَكُمْ فِى الْمَشَقَّةِ لَرَاحَةً اِنَّ اْلاِنْسَانَ الْمُتَهَيِّجَةَ فِطْرَتُهُ رَاحَتُهُ فِى السَّعْىِوَالْجِدَالِ HAŞİYE (Münazarat)

Ben tahmin ediyorum ki, eğer Şeyh Abdülkàdir Geylânî (ra) ve Şah-ı Nakşibend (ra) ve İmam-ı Rabbânî (ra) gibi zâtlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. (Mektubat)

---

1 : “Ümidinizi kesmeyin.” Zümer Sûresi, 39:53.

2 : Allah için olunuz.

3 : “İbadette, musibette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın; her an cihada hazırlıklı bulunun ve murabıt olun.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:200.

4 : “İnsanların en hayırlısı onlara faydalı olandır.” el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463; el- Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3:481, no: 4044.

5 : “Tevekkül etmek isteyenler, sadece Allah’a tevekkül etsinler (başkalarına değil).” İbrahim Sûresi, 14:12.

6 : “Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez.” Mâide Sûresi, 5:105.

7 : “Emrolunduğun gibi dos doğru ol.” Şûrâ Sûresi, 42:15.

8 : Efendine efendi olmaya çalışma.

9 : “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Necm Sûresi, 53:39

10 : Üsteki cümle bu Arapça ibarenin tercümesidir

HAŞİYE : Şimdi anlıyorum ki, ne dediğimi anlamıyorsunuz. Zira ben siz oluyorum, anlamıyorum. Şunun büyük kardeşi olan ulemâ reçetesi (Muhâkemât) daha müphem konuşuyor. Demek beraber gezmekliğim lâzım. İşte ben de hayâlimi terfik ettim. (Bediüzzaman Said Nursi)

www.RisaleHaber.com

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.