Risale-i Nur'da Gül ve Nur Fabrikaları ile verilen mesaj
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin Risale-i Nur'da kullandığı "Gül ve Nur Fabrikaları"nın özellikleri ve misyonları neler?
GÜL FABRİKASI
Gül fabrikası tabiri bir benzetmedir. Isparta'nın gülü meşhur olduğu için ve gül çiçeği ve gül kokusunun güzelliği ve ayrı bir yeri olduğu için bir teşbihle Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri gül fabrikası demiştir.
Bunlar arasında Süleyman Rüşdü, Refet Bey, Mehmed Zühdü, Tenekeci Mehmed Efendi, Isparta Hâfız Ali’si, Kâtib Osman, Keçeci Mustafa gibi önde gelen bazı Nur Talebelerini sayabiliriz.
İşte bu Isparta merkezli talebeler topluluğuna Bediüzzaman Hazretleri Kastamonu hayatından itibaren, “Gül Fabrikası” ve o fabrikanın merkezinde bulunan Husrev Efendi’ye de “Gül Fabrikasının Sahibi”, “Gül Fabrikasının Serkâtibi” diye hitablarda bulunuyordu.
Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikasında yer alan bir mektubunda, Gül Fabrikası mensubu talebelerini takdir dolu ifadelerle anmıştır:
“…Mazi ve istikbali râyiha-i tayyibesiyle muattar edecek (güzel kokular yayacak) bir gül fabrikası semâdan bizim imdadımıza gönderilmiş ve benim arkamda kuvvetü’z-zahr olarak duruyor ve mütemadiyen çalışıyorlar, diye mesrur oluyorum. Yüz binler Elhamdülillâh!”
NUR FABRİKASI
Nur fabrikası tabiri de Nurlarla alaka ve nurlara yaptıkları hizmetlerden dolayı Üstad Bediüzzaman hazretleri tarafından yine bir teşbihle bu şekilde isimlendirilmiştir.
Bediüzzaman Hazretleri’nin Kastamonu’da bulunduğu dönemde, Risale-i Nur’un diğer bir kahraman, çok faal şakirdi ve Denizli Hapsinde Üstadına bedel şehid olan Hafız Ali, İslamköy’de ve civarındaki Atabey ve Kuleönü talebeleri içinde mühim bir merkez teşkil ediyordu.
Bediüzzaman, Atabeyli Küçük Lütfi, Hâfız Zühdü ve Tahirî, Kuleönülü Mustafa, Hafız Mustafa, Büyük ruhlu küçük Ali gibi çok çalışkan talebelerin içinde bulunduğu bu heyete “Nur Fabrikası” ve başlarındaki Hafız Ali’ye de “Nur Fabrikasının Sahibi” namlarını vermişti.
Nur Postacısı Abdullah Çavuş bu ünvanın farklı boyutlarını şöyle aktarır:
“Bediüzzaman İslâmköyü’nü ‘Nur Fabrikası’nın merkezi olarak isimlendiriyordu. Nur fabrikasının sahibi olarak da, Hafız Ali’yi gösteriyordu. Nur fabrikası sahibi, İslâmköyü’nün yetiştirdiği mübarek bir insandı.”
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.