Her asrın kendine has mizacı, ruhu vardır. Asırlara ve asırlardaki rakiplere göre kuşanmayan millet ve cemiyetler, kaybetmeyecek mahkumdur. Bu asırda artık mübareze ve mücadele fikirle, sözle, hikmetle, belağattaki keskinlik, fikirdeki dirayetle cereyan ediyor. Onun için hakkı tebliğ ve davanın bestesini yapmak, öncelikle davayı temsil etmeye, söyleme sanatında mahir olmaya bunun için de iman hakkatlerinde derinleşmeye gayret gerekiyor. 

Hakikatin kuvvetini anlamak ve derinleşmenin yolu da ciddi okuma ve mütalaadan geçiyor. Bu yolda bir ömür devam etmek, takılmamak, çözülmemek ve  erimemek isteyenler, Risale-i Nurları ciddi bir şekilde okumalı müzakere ve mütalaa etmelidir. İşte bu yazımızda Nurları niçin okuduğumuzu biraz açmak ve delillendirmek istiyoruz. 

Evet, Risale-i Nurları;

- Ebedî hayatımızı kazanmamızda hassasiyetimizi artırmak için,

- Kulluk şuurumuzun devamı için,

-Allah'ın rızasını tahsil ve Ona vasılda daha kısa, daha emin ve tehlikesiz bir yolu, tarzı bize kazandırdığı için,

- Bu asrın insanının tereddütlerini izaleye, şüphelerini gidermeye, imanlarını takviyeye medar olduğu için,

-Tebliğ ve temsildeki vazifemizin önemini anlamak ve bunda derinleşmek için,

-İhlas, samimiyet, ubudiyet, tefekkür, tezekkür niyet, nazar gibi ulvî gayelerin kalp ve dimağda   sürekli takviyesi ve tahkimi için,

-Marifet ve muhabbetullahta derinleşmek, yol almak, imanı daha ziyade tekmil için,

-Rabbimizi, isim ve sıfatlarının tecellilerini, güzellik haşmet ve rahmetini aynelyakin derecede tanıyabilmek için,

- Rabbimizi tesbih, tazim ve takdis görevini daha mükemmel yapabilmek için,

-İman ve Kur'an hakikatlerini daha geniş şekilde tâlim edip anlamak için,

-İlâhî hitabın ilk emri olan 'oku" emrine ittibaen hem o kelamın hem de kâinat Kur'an'ının doğru okunması için,

-Hakikate giden yolda, her gün yeni bir hazinenin gavvası olmak için,

-"İlim kimde ise hayır ondadır." sırrını ortak olarak, başkalarının istifadesine vesile olmadaki heyecanı diri tutmak için,

- İslam dünyasının dert ve sıkıntılarını bizzat vicdanımızda hissederek karşımızda, etrafımızda yanan ve bize de sıçrayan yangını söndürmede ilim kılıcını kuşanmak için,

-Hangi meslek ve meşrepte olursak olalım, Kur'an  ve iman hizmetini en büyük bir vatan hizmeti olarak görüp kendimizi  ona adamak için,

- Kalp ve aklımızı başka noktaların çelmemesi için,

- Her gün, hatta her dakika değişen kalp ve mâneviyat dünyamızın ışığı olan imanımızı taze, aktif tutabilmek ve "iki günü eşit olma ziyanından" kurtulmak için,

-"Nefsini bilen Rabbini bilir." hakikati ile insan haritasının gizli, örtülü sırlarını keşfedip insanda ibretli bir yolculuk yapmak için,

-İstiğnası, takvası ve davası ile son asrın zirvelerinde dolaşan üstad Said Nursi'ye tebliğde, temsilde ve ilmin talebinde varis olmak için

-Bu asırda "omzumuza ihsan-ı İlâhî tarafından konulan"  bu kutsî hizmete hademe olmaya hakîmâne layık olmak ve bu azim sorumluluğu tam hissedip gerekli donanımı kazanmak için,

- Neticede hayatın tehlikeli ve geniş risk alanlarında yürürken, nefis ve şeytanın ihanet, gabavet, tembellik ve rahavetine karşı daima uyanık olmak için okumaktan, hatta daima bu tehlikelere maruz kaldığımız için yine dönüp okumak için başka bir gerekçe aranır mı?

Bu okumanın devamı için, niyetleri sağlam tutup çürütmememiz lazımdır. Çünkü insanın niyeti neyse, kamet-i kıymeti de odur.

Evet dostlar, bu kitabı okudum bana yeter rahavetine kapılmadan, okumayı bir ömür sürdürmek gerekiyor. Çünkü tahta kılıç ve naylon atla yiğitlik taslanmaz, yola da çıkılmaz.

Selam ve dua ile.