Ruhumda fırtınaların eserken Kabe'ye sığındım
Gazeteci, yoğun gündem arasında gittiği Kabe'de yaşadığı duyguları köşesine taşıdı
Risale Haber-Haber Merkezi
Gazeteci Abdülkadir Selvi, yoğun gündem arasında gittiği Kabe'de yaşadığı duyguları köşesine taşıdı. Yeni Şafak Ankara Temsilcisi olan Selvi, "Ruhumda fırtınaların estiği bir dönemde bana sığınacak bir liman oldu. Ve ben onda bir kez daha ruhumu yıkadım" dedi.
Mekke'ye girdiklerinde henüz günün ışımadığıın belirten Selvi, "İnsanlar bir yere doğru gidiyorlardı. Aynı yolun sevdalısıydım. Henüz sabah ezanı okunmadan girdik, Kabe'ye.. Böyle giriş olur mu? Kabe'ye adım atmak, karşında Kabe'yi görmek, ona meftun olmak. Böyle sıradan bir cümleyle anlatılabilir mi? Bir sevdalıyla buluşmaktır o. Benim için de öyle oldu. Sırtımda kefenimi andıran ihramımla, baş açık yalın ayak huzuruna geldim. Hem de günahlarımın hacaletiyle bir kez daha geldim. Her defasında ayrılmamak üzere geliyorum ama her seferinde gözyaşları içinde bir veda yaşanıyor. Henüz Mekke semalarında sabah ezanı okunmamıştı" dedi.
Selvi yazısını şöyle sürdürdü:
"Tekbirler ve telbiyeler eşliğinde tavafa durduk.
Kimimiz siyah derili, kimimiz beyaz.
Ama dilimiz bir...
Tekbirler telbiyelere karıştı, dualar gözyaşlarıyla birleşti ve biz döndük, döndük.
Kabe'nin etrafında döndükçe bir haller oldu bize.
Siyah derili bebekler gördüm. Annelerinin kucağında.
Siyah renk bir çocuğa bu kadar mı yakışır. Babalarının omuzlarında tavaf eden saçları kıvır kıvır çocuklar gördüm.
O masum halleriyle dönüyorlardı Kabe'nin etrafında.
Ve Kabe'nin örtüsüne yüz sürmek.
Kabe'nin örtüsüne yüz sürerken hüngür hüngür ağlayan insanları gördüm.
Sanki Kabe'ye bir örtü de kendileri olmak ister gibi sarılıyor, yüzlerini sürüyorlardı.
Her tavafta ruhumun yıkandığını hissettim.
Tavafı bitirip say yapmaya başladık.
Beyaz bir dalga gibi, insanlar kafileler halinde Safa ile Merve arasında gidip geliyorlardı.
Duaların, tekbirlere, yakarışların gözyaşlarına karıştığı bir gidip gelişti bu.
Say bitti, bu kez sabah ezanı yükselmeye başladı Kabe'nin minarelerinden...
Medine'nin ezanları bir başka okunur Bilal-ı Habeşi misali.
Yazının devamı için tıklayınız