Rus papazlardan Risale-i Nur açıklaması

Rus papazlardan Risale-i Nur açıklaması

Türkiye'de bulunan bir grup Hıristiyan din adamı Risale-i Nur hakkında konuştu

İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nda düzenlenen “İslam İlahiyatı ve Kültürü” Semineri’nde Ukrayna ve Rusyalı katılımcılarla İslam’da; İlim, Eğitim, Fen Bilimleri, Tarih ve Kültür, Kelam, Tevhid, İbadet ve Hikmet, İslamofobi gibi temel konular masaya yatırıldı.

12-16 Ocak tarihlerinde gerçekleşen seminerlerde İslam’da İnsan, Toplum, Aile, Ahlak, Kadın ve Cihat gibi toplumsal konulara da yer verildi. Birçoğu kendi ülkesinde Din Araştırmacısı ya da Papaz olan ve İslamofobi yüzünden İslam’ın birçok değerini yanlış tanıdıklarını söyleyen katılımcılar, zihinlerinde takılan birçok soruya da seminerler esnasında cevap buldular.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve Risale-i Nur eserlerini de bu vesileyle yakından tanıma fırsatı bulan katılımcılar, seminerlerden sonra yapılan röportajlar esnasında İslam ve Said Nursi hakkında duygu ve düşüncelerini dile getirdiler.

Dinsizlikle ortak mücadele edilmeli

Sosyal, Tarih ve Din Felsefesi üzerine çalışan ve aynı zamanda Rusya’da Evanjelik Hristiyanlarının Kilisesinde Papaz olarak görev yapan Prof. Dr. Sergey Mezentsev “İslam İlahiyatı ve Kültürü” Semineri’nin çok yüksek bir teorik düzeyde yapıldığını ifade etti.

Prof. Dr. Mezentsev, İslam ile Hristiyanlık arasında ‘tevhid dili açısından’ ortak noktalar gördüğünü ve bu noktaların da işbirliği yapmak için zemin oluşturduğunu söyledi. Mezentsev, "dinsizlik Müslümanların ve Hristiyanlığın ortak bir düşmanıdır. Dinsizliğin dünya görüşü diyalektik materyalizmdir. Aldatıcı fikir tohumlarını ekiyor, dalalete sürüklüyor ve maneviyat maddeye indirgeniyor” sözleriyle dikkat çekti ve “Dinsizlikle ortak mücadele edilmelidir” dedi.

“İslam, barış dinidir” diyen Meznetsev, İslam maskesi altında dünyanın pek çok ülkesinde terör eylemlerinin yapıldığına dikkat çekti. Ancak bunun İslam’ın suçu olmadığını belirterek, “Suçlu olan İslam’ı kendine örtü yaparak dünyevi çıkarları uğruna masum insanları öldürenlerdir” dedi ve “İslam ve terör asla bağdaşmaz" tespitinde bulundu.

“Bediüzzaman Said Nursi Türk halkının büyük manevi lideridir” şeklinde konuşan Meznetsev, “Kur’an-ı Kerim üzerine yazdığı tefsir, onun müceddid olduğunu gösteriyor. Çünkü Risale-i Nur çok bilimsel ve moderndir. Biz Hristiyanlar için de Risale-i Nurlar çok enteresan eserlerdir” dedi.

Bazı nedenlerden dolayı da Risale-i Nurların ülkeleri Rusya’nın bazı bölgelerinde yasaklandığını dile getiren Prof. Dr. Mezentsev, yakın bir zamanda yasağın kalkacağına ve Risale-i Nurları tüm Rusların okuyacağına inandığını dile getirdi.

Müslümanlar terörist değildir

“Ukrayna Felsefe ve Dini Araştırmalar Derneği” başkanı olan ve uluslararası bilimsel “Felsefe ve Dini Araştırmalar” sitesinde baş editör olan İgor Dmitruk, Türkiye’de yaşadığı kısa bir dönem içinde Risale-i Nur’lardan etkilenip Müslüman olmuştu.

Konuşmasına Said Nursi’nin sözleriyle başlamak istediğini ifade eden Dmitruk “Kur’an’ın cadde-i nuraniyesi, bütün ehl-i dalaletin çektiği yaraları, hakaik-i imaniye ile tedavi eder” dedi.

İgor Dmitruk, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın kurucusu Mehmed Fırıncı’ya ve başkanı Said Yüce’ye İslamofobi ve dinsizliğe karşı Müslümanlar olarak Hristiyanlarla işbirliğine her zaman açık oldukları için teşekkür etti. Konuşmasının devamında “Neden böyle seminerler ve konferanslar düzenleniyor?” sorusunu yanıtlayan Dmitruk, bu konuda şu sözleri dile getirdi:

“Bu tür etkinlikler Müslüman olmayanlara, dünya dini olan İslam ve Müslümanlar hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı oluyor. Seminerin her bir katılımcısı gördü ki; Müslümanlar “terörist” değil, normal medeni insanlardır. Ve her zaman yardım etmeye hazır olan insanlar olmakla birlikte, hiçbir zaman Allah’a ibadet etmeyi asla unutmayan ve hayatı veren Allah’a şükredenlerdir.”

Müslümanların dünya görüşünü ve düşünce biçimini daha iyi anladım

Letonya Lutheran Papazı olan ve aynı zamanda “Letonya Kültürlerarası Dinler Arası İletişim Enstitüsü” başkanı olan Pavel Levushkan, seminere katılma sebebini “Fobilerden ve problemlerden kaçınmanın en iyi yolu iki büyük dinin kültürünü ve teolojisini, ilahiyatını öğrenmektir” şeklinde açıkladı.

Bu problemlere karşı Hristiyanların ve Müslümanların dostane bir atmosferde buluşmalarının, karşılıklı anlayış ve anlaşma sağlamalarının yardımcı olacağını ifade eden Pavel Levushkan, seminerde İslam hakkında birçok yeni şey öğrendiğini ifade etti. Bu bilgilerin salt bilgi olmadığını vurgulayan Levushkan, nedenini ise şöyle açıkladı:

“Çünkü ben din adamı olarak daha önce temel gerçekleri biliyordum. Ancak güzel insanlarla iletişim kurmak ve gayrı resmi konuşmalar; Müslümanların dünya görüşü ve düşünce biçimini daha iyi anlamama yardımcı oldu.”

Levushkan, Said Nursi ve Risale-i Nur hakkındaki düşüncelerini “Said Nursi ve Risale-i Nur kitapları; bir yandan Müslümanların eğitimlerinin gelişmesine, diğer yandan da hakiki İsevilerle, karşılıklı anlayışa ve dinsizliğe karşı işbirliğine katkıda bulunuyor” sözleriyle belirtti. Bunun kesinlikle günümüz çatışma ve gerginlik ortamında önemli bir pozitif faktör olduğuna dikkat çeken Levushkan “Yalnızca bu tür kitapların yayılması aşırılıkçılığın veya hoşgörüsüzlüğün tezahürlerini azaltabilir” tespitinde bulundu. Ve bu düşüncesini “Bu kitaba karşı çıkanlar, ancak toplumun radikalleşmesini ve cehalete düşmesini isteyenler olabilir” sözleriyle vurguladı.

Risale-i Nur topluma verilen bir cevaptır

Ukrayna’daki Ortodoks Kilisesi Papazı ve “Felsefe ve Dini Araştırmalar Uluslararası Portalı” baş editörü olan Bogdan Strikalyuk, İbrahimî dinlerden oldukları için İslam ve Hristiyanlığın birçok ortak yanı olduğunu ifade etti ve toplumun ıslahı hakkındaki sözlerine şöyle devam etti:

“Said Nursi, modern toplumun –hangi dine mensup olmasına bakılmaksızın- yol göstericisi ve aydınlatıcısıdır. Risale-i Nur, topluma verilen bir cevaptır. Bu toplumun manen ve ahlâken değişmesi için, öncelikle insanın kendini Allah’ın huzurunda değiştirmesi gerektir. Böylece dünya da değişecektir.”

Strikalyuk, insanlığa sadece eğitim ve kültürün değil, ubudiyet ve Muhabbetullah’ın da gerekli olduğunu söyledi ve çözümünü “İnsana en başta gerekli olan; kalbinin Allah’a müteveccih olmasıdır” sözleriyle açıkladı.

Risale-i Nur tarihte benzeri olmayan mükemmel bir tefsirdir

Rusya’da Hristiyan İlahiyatçı olan ve “Yeni Ortodoksluk” derneğinin başkanı olan Dmitry Pakhomov, konuşmasında Said Nursi ve Risale-i Nur hakkında tespitlerde bulundu.

Said Nursi için “20. Yüzyılın büyük Türk âlimi” ifadesini kullanan Pakhomov, Risale-i Nur eserleri hakkında ise şu ifadeleri kullandı:

“Risale-i Nur eserleri; Kur’an-ı Kerim’in, modern insanın anlayabileceği bir dilde derin manalarını anlatan ve tarihte benzeri olmayan en mükemmel bir tefsirdir.”

Fen bilimleri hayatın manevi yönü ile terakki eder

Rusya’dan gelen ve emekli öğretmen olan Aişa Şvets, modern toplumun gelişimi için, bilim ve maneviyat temalarının çok önemli olduğunu ifade etti ve şöyle dedi:

“Ne zaman ki fen bilimleri, yeni keşifler yaptığında hayatın manevi yönüne dayandırırsa terakki eder. Ve o zaman toplumda da, teknolojik ilerlemeler olacaktır.”

Kaynak: iikv

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.