Rüya ile ‘dışarıdan bakmak’

Bir şeyi bütünüyle görebilmek için dışından bakmak gerekir.

Kendine bakmak için de bu yüzden dışına çıkmak olan, bir şekilde seyri sülük, bu anlamı da içerir.

Örneğin; Bediüzzaman'ın öykülediği benzer bir kendine bakma süreci ardından, mezar taşındaki ‘Said’ yazısını gördüğü durum, kendine dışarıdan bakmanın tamamlanmış bir şeklidir.

Şüphesiz bu süreç rüyanın bütüncül (bütüne sadık kalarak yapılan) bir kurgusundan ibarettir; görülen hakikattir, dışarıdan hayata bakmanın ve hakikatini bütün olarak görebilmenin bir yolu böyle bir rüya ortamına katılmaktan geçmektedir.

Rüya, dünyanın dışına çıkmanın neticesinde, ki uyku ya da yakaza hali de bunu sağlayacaktır, yeniden gözlerinin açılıp dışarıdan seyredilmesidir.

Sembollerin çokluğu ve gizli anlamların belirmesi bütünü kavramakta zorlanmamızdan dolayı, bize görünecek olan (dünyanın) karmaşık (imajiner) yüzüdür.

Rüya parçaları, deyim yerindeyse ham görüntülerdir; özel anlamları belli şekillerle ‘kesit’lenmiştir; kişiye düşen bu görüntülerden anlamlara uygun kurgulamayı yapmasıdır.

Hakikat açısından bir güven sorunu yaşamaz insan, irade dışı, (hayal gibi iradi değil) ve imkan dahilinde bizzat yaşanmış ve sonuçları görünmüş, aslında devam eden gerçek evren sürecinin kısa bir kesiti olması sebebiyle mesaj yüklü ve hariçten gelen bir bütünü ifade edecektir.

Ayrıca, rüya içindeki mesajlar ve görüntüler kısmen uyandıktan sonra da kişinin zihninde bırakılır.

Bu demektir ki, düşler zihnî bir süreci de taşıyacaktır.

Bu noktada rüyanın içinde de dışında da kullanılabilecek veriler bulunacaktır.

Bazen düş içinde zihni sürecin işlemesiyle bizzat içinde yoruma katılabilinir; kimi zaman da rüyadan uyanıp dünyaya geri döndüğünde reel karşılıkları tabiattan ya da hadisattan eşleştirilebilinir.

Kişisel hayatı bir tür ‘rüya içinde rüya’ olarak yorumlayarak, ham, soyut görüntüleri işleyerek, kurgulayarak bir rüyadan bir rüyaya (uykudan, günlük yaşama) taşıyabilinir.

Diğer taraftan, kişi gördüğü rüyadan sorumlu tutulamaz, çıkaracağı sonuçlarla amel etmek durumunda da değildir; tıpkı seyirci gibi seyrettiklerinden devşirdikleri, kendinin günlük yaşamında bir akis yapabilir ve burada bir irade söz konusu ise sorumluluğu da oluşur.

Kişisel dünyasında oluşturduğu ‘düşsel gerçeklik’ günlük yaşamındaki hadisata nasıl aksederse uyku sonrası rüya öylece başlamış demektir.

Bu noktada tekrar bir yoruma giriş yapılır; bu da hak ile batıl, yalan ile gerçek arasında bir tercihi içerir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.