Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik, gökten su indirip sizi suladık

Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik, gökten su indirip sizi suladık

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Hicr Sûresi 22-25. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

22-Rüzgârları ise aşılayıcılar olarak gönderdik de gökten bir su indirip böylece onunla sizi suladık. (*) Hem onu (o suları), mahzenler(in)de tutanlar siz değilsiniz.

23-Şüphesiz ki biz ise, elbette hem hayat veririz, hem öldürürüz; (mahlûkatın) hepsine vâris olanlar da biziz!

24-And olsun ki, sizden önce gelip geçenleri de biliriz; şüphesiz (kıyâmete kadar) geri kalanları da biliriz.

25-Muhakkak ki onları (mahşerde) ancak Rabbin toplayacaktır. Çünkü O, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır, Alîm (herşeyi bilen)dir.

(*)“Rüzgârlara bak ki: Sâir hakîmâne (hikmetli), kerîmâne (ikrâm edici) fâidelerinin ve vazîfelerinin şehâdetiyle gāyet mühim ve kesretli (pek çok) vazîfelere koşuyorlar. Demek o dalgalanmak bir Sâni‘-i Hakîm (herşeyi san‘at ve hikmetle yaratan Allah) tarafından bir tavziftir (vazîfelendirmektir), bir tasriftir, bir kullanmaktır. Dalgalanmaları ise, emr-i Rabbânînin çabuk yerine getirilmesine sür‘atle çalışmaktır. (...) 
Şimdi bulutlara bak! Yağmurun şıpıltıları, ma‘nâsız bir ses olmadığına ve şimşek ile gök gürlemesi, boş bir gürültü olmadığına kat‘î delil ise, hâlî bir boşlukta o acâibi îcâd etmek ve onlardan âb-ı hayat (hayat suyu) hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara (canlılara) emzirmek, gösteriyor ki: O şırıltı, o gürültü gāyet ma‘nîdar ve hikmetdardır ki, bir Rabb-i Kerîm’in emriyle, müştaklara o yağmur bağırıyor ki, ‘Sizlere müjde, geliyoruz!’ ma‘nâsını ifâde ederler.” (Mektûbât, 33. Mektûb, 326-327)