Sahabe hayatı

Başta peygamberler olmak üzere, büyük şahsiyetlerin hayat hikayelerini okumak önemlidir. Onları Allah için sevmek, onlar gibi yaşamaya çalışmak dünya ve ahiret saadetini kazanmaya vesile olur.

Sahabelerden çok hadis rivayet edenlere “Müksirun” deniyor. Hayatları Kur’an ve Hadis öğretmekle geçiren zatlardan birkaçını kısaca mütalaa edersek:

1-Ebu Hureyre : 5375 hadis rivayet etmiştir. Hayatını Resulullah (asm) ile geçirmiş. Bir nevi vakıf olmuş. Sahabe içinde en çok hadisi o rivayet etmiştir. “Çok hadisi nasıl rivayet ettin” sorusuna şu cevabı vermiş;
“Mekkeli Muhacir kardeşlerimiz çarşı-pazar alış-verişle, Medineli Ensâri kardeşlerimiz ziraat ve bahçıvanlıkla meşgul olurken, Ebu Hureyre, karnının açlıktan kazınmasını düşünmeden Allah’ın Resûlü’nden (a.s.m) ayrılmadı ve yeni şeyler öğrendi.”
Zühd ve takva sahibi idi, geceyi üçe ayırırdı. Kendisi, eşi ve kızı sıra ile uyanık geçirirlerdi. Nöbeti biten diğerini uyandırırdı.
Gecenin üçte birini uyku, üçte birini ibadet, üçte birini de hadis ilmiyle geçirirdi.

2-Abdllah İbnu Ömer: 2630 hadis rivayet etmiş müksirundandır. Babası Hz. Ömer ile beraber henüz küçük yaşında Müslüman olmuştu.
Sünnete çok bağlı idi. Hz. Peygamber (asm) nereye oturmuş, nereye inmiş, nerede ibadet etmiş ise aynı yerlerde aynısını yapardı. Geceleri pek az uyurdu, nefsine çok hakimdi, dünyaya hiç meyli olmamıştı.
Çok cömert olan Hz. Abdullah bir defasında otuz bin dirhem dağıtmıştı. Malı içinde en çok hoşuna gideni bağışlardı.
Çünkü ayette, “Sevdiğiniz şeylerden bağışlamadıkça iyilikte kemale erişemezsiniz” buyruluyordu.
Köleleleri bu durumu bildiklerinden, onun hoşuna giden şeyler yaparlardı. Azad edilmeleri için namaza, camiye çokça giderlerdi. O da onları bağışlardı.
“Onlar seni aldatıyorlar, samimi değiller” dendiğinde şu cevabı vermiştir.
“Biz Allah yolunda aldatmak isteyenlere hemen aldanmaya hazırız.”

Hatta bir seferinde Medine civarında bir çobanın dürüstlüğü çok hoşuna gider. Çobanı sürü ile beraber satın alır. Çobanı azad eder. Çok koyun da hibe eder.
Peygamber Efendimiz (asm) ona şöyle hitap etmişti:
“Ey İbnu Ömer! Dünyada bir yabancı, bir yolcu gibi ol. Kendini kabir ehli arasında addet. Ey İbnu Ömer! Bil ki kabirde de dirhem ve dinar vardır. Oradaki sermaye, dünyada işlenmiş olan hayırlar ve şerlerdir. Cezaya ceza, kısasa kısastır. Dünyada çocuğundan yüz çevirme ki, Allah da ahirette senden yüz çevirmesin. Şahidlerin huzurunda rezil etmesin.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.