Mehmet Emin’in Haberi:

Risale Akademi Risale Nur Sürekli Eğitim Merkezi’nin düzenlediği “Risale-i Nur Atölyesi – 2. Araştırma Makale Yazma Teknikleri” üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin katılımı ile başladı.

Yunan mitolojisinde dinin nasıl geliştiğini anlatan Doç Dr. Ahmet Yıldız, felsefenin dini sorgulayan tavrı ile birlikte kiliselerin sorgulanmasına ve reddedilmesine başlandığını söyledi. Bilim adamların dinin sistematiğini koruyamadığı için felsefe tarafından dinin reddedilmesine sebep olduğunu belirten Yıldız, “Charles Taylor sekülerizm fikri ile din ve devlet işleri arasında üç sorun meydana geldiğini anlatır. Bunlar ‘Din ve Devlet işlerinin birbirinden ayrılması’, ‘Dini düşüncenin gerilemesi’, ‘Kainatı anlamak için dine ihtiyaç olmadığı’ fikirlerini ortaya çıkarır. Bu düşünceler dinin toplum üzerindeki etkisini azalttı ve bu durum insanlara dünya savaşını hediye etti” dedi.

Cumhuriyeti kuranların dini hayattan arındırma projesi başlattığını ve bu projeye göre dinin toplum hayatından çıkarılması için ‘Devlet’in dine saldırdığını” hatırlatan Yıldız, Risalelerin ilk telif dönemlerinde bunun açıkça görüldüğüne dikkat çekti.

Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Medya ile dine saldıran devlet din dışılaştırma projesini sürdür. Tarih kitaplarında evrimci, materyalist düşünce eklendi. M. Kemal evrimcilik fikrini destekleyen makaleler yazarak kitaplara ekletti. Bediüzzaman Mektubat adlı eserinde, eski dönemde bilimsel olan düşünceler bize kesin doğruyu verir düşüncesini eleştirir.

“Bilimsel faaliyetler açık uçludur, her zaman değişime ve gelişime açıktır. Ama positivist düşüncede ise bunun tam tersi bir düşünce vardır. Bu düşünceye göre bilimsel olayları değişmez kalıplar olarak algıladığımızda Pozitivizmin bir din olduğunu söyleyebiliriz. Bizim eğitim sistemimizde bu düşünce kalıbının etkisi altındadır. Risale-i Nur’lara baktığımızda Said Nursi’nin bu düşüncelerden haberdar olduğu ve bu düşünceleri eleştirdiğini görebiliriz.

Bediüzzaman’ın bu konuda en belirgin çalışması ise Medresetüzzehra’dır. Bu düşünceyle din ve bilimin beraber okutulması gerektiğini savunmuştur.

“Bediüzzaman Tabiat Risalesinde, Kainatın kendi kendine olma fikrinin bilimsel bir tartışma değil, inançsızlığa savunmaya karşı bir teori olduğunu belirterek ve bu fikri çürütmüştür.

“Bilimsel düşüncenin din dışılılığı; Bilimsellikle alakası yoktur, insanları dinsizleştiren etkili bir propagandadır.