Said Nursi, hürriyet fikrinin ana mimarı
Prof. Battal, Said Nursi'nin hürriyet ve demokrasinin İslam toplumlarına uygunluğu fikrinin ana mimarı olduğunu söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Bediüzzaman Said Nursi'nin hürriyet ve demokrasinin İslam toplumlarına uygunluğu fikrinin ana mimarı olduğunu söyledi.
Taraf gazetesinde yer alan yorumunda Battal, Bediüzzaman'ın Münazarat eserinde uyarıda bulunduğunu belirtti. Battal, yazısında şu görüşlere yer verdi:
"Hürriyet ve demokrasinin İslam toplumlarına uygunluğu fikrinin ana mimarı Bediüzzaman Said Nursi, yüz yıl önce milleti demokrasiye teşvik etmiş, “millet tenvir ve irşad edilmelidir” yani “millet aydınlatılmalı ve ergin olduğu kendisine hatırlatılmalıdır” demiştir. Bunun için ise önce halk kendi ezberini bozmalıdır. “Devletin ülkesinde”, “devletin milletinin bir ferdi” olmaktan vazgeçmeli, devletin dizginini eline almalı, devleti sahiplenmelidir. Millet kendisini devletin malı gibi değil, devletin sahibi gibi görmelidir.
Yine millet, Çankaya’yı ve civarındaki diğer güç merkezlerini, ancak bizzat sahip olunan bir kuvvetle verilen uzun ve yorucu güç savaşları sonucunda çıkılan -haşa- “kutsal” bir tepe olarak değil, milletin emriyle ve izniyle varılan ve emaneten ikamet edilen bir “mekân” olarak görmeli ve ona göre değer vermelidir.
Maalesef görülmektedir ki halkın önemli bir kısmı, Ankara’daki yüksek bürokrasi ve yüksek yargıyı, hâlâ, kendisinden çok daha yüksek ve “kutsal” makamda görmektedir. Yine bu sebepledir ki; birileri, halka itimat etmek yerine, belki iyiniyetle ama neticede yetkisini aşıp, “kurucu iktidar iradesi” adını verdiği vehmi ve farazi iradeyi korumak uğruna “halka rağmen halk için düşünmeye” ve “halk için karar vermeye” kalkmaktadır.
İşte yine bu sebepledir ki Bediüzzaman, ilk baskısı yüz yıl önce yapılan Münazarat adlı eserinde (s. 28) “bir millet cehaletle hukukunu (haklarını) bilmezse ehl-i hamiyeti (iyiniyetli yöneticileri) dahi müstebit eder” demektedir. Hamiyetli yöneticiler için dahi bu risk varsa, yönetim gücünü bir şekilde ele geçirmiş olan hamiyetsizlerin -üstelik firavunlaşmış nefisleri hesabınayapabilecekleri zulmün daha ağır olması ve uyguladıkları istibdadın kapsamının daha geniş olması kaçınılmazdır.