Said Nursi son dönemin en büyük insanıdır
Eski MHP milletvekili Kösoğlu, Bediüzzaman'ın bu toprakların yetiştirdiği en büyük insanlardan birisi olduğunu söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Bugün gazetesine konuşan eski MHP milletvekili, araştırmacı-yazar Nevzat Kösoğlu, Bediüzzaman'ın bu toprakların yetiştirdiği en büyük insanlardan birisi olduğunu söyledi.
Kösoğlu, Seda Şimşek'in sorularını şöyle cevapladı:
Sizin Said-i Nursi kitabınız var. Milliyetçiliği "müspet ve menfi" olarak nitelendiriyor, Said-i Nursi'nin millet tarifi ve milliyetçilik anlayışında Türklerin yeri neresidir?
Bediüzzaman hakikaten bu toprakların yetiştirdiği en büyük insanlardan birisi. Son dönem tarihimizin en büyük insanıdır. Kendisi Kürt, yani Kürdistan'da doğmuş, Türkçe'yi çok sonra öğrenmiş.
Kürdistan'da doğmuş dediniz. Kürdistan demekten imtina etmiyorsunuz. Bu Türk milliyetçileri için bir tabu değil mi?
Bunlar, insanların psikolojik durumuna göre gerginlik getirir götürür. Ben ve Sadi Somuncuoğlu MHP milletvekiliydik, Ağrı'ya gittik. Ağrı'ya 30-40 kilometre uzaklıkta bizi karşıladılar. Kılıçarslanlar da Alparslanlar da bizim partili. Allah rahmet eylesin, aşiretin reisi bizi kollarını açarak "Kardeşlerim Kürdistan'a hoşgeldiniz" diye karşıladı ve kucakladı. Hiçbirimizin aklından da bir şey geçmedi. 70'li yılların sonunda. Bugün "Kürdistan" dedin demedin tartışmaları, millet bir gerilime giriyor, bunlar mânâsız şeyler. Osmanlı'nın kayıtlarında Kürdistan'dır orası, önemli olan insanlara bu tür meseleleri bir gerginlik malzemesi olarak vermemektir. Rize'nin adı Lazistan'dır, Lazistan mebusu Ziya Hurşit'tir.
Said-i Nursi ziyaretçilerine Kürtçe konuşma izni vermedi
Bediüzzaman sıradan bir düşünce adamı değildir. Üstad, "Eğer Mekke'de doğsaydım bile İslamiyet'e hizmet etmek için Türkiye'ye gelirdim. Kürdistan'da doğdum ama benim en yakın müridlerim Türkler'dir" diyor.
Said-i Nursi'nin milliyetçilik anlayışı
"Eğer Mekke'de doğsaydım bile İslamiyet'e hizmet etmek için Türkiye'ye gelirdim" diyor. Şimdi bu çok düz bir laf gibi görünüyor ama mertebesini Allah bilir. Ama Said-i Nursi'nin maneviyatının çok yüksek olduğunu düşünerek bunu yorumlamalıyız. Sıradan bir düşünce adamı değil, bizim eskilerin dediği gibi ermişler tabakasından bir ademdir. "Kürdistan'da doğdum ama benim en yakın müridlerim Türkler'dir" der. Bir-iki Kürt isyanı var. Kürt Hüseyin Paşa'nın, Şeyh Said'in isyanında kendisine gönderilen mektuplara verdiği cevaplar vardır. O cevaplarda "Türk Milleti'nin toprağın üstündekinden fazla toprağın altında şehidi vardır. Bu millete kılıç kalkmaz" diyor.
Ben Said-i Nursi kitabını yazarken "Kürtçülüğün Tarihi" diye bir kitap okumuştum. Kitabın yazarı da bir Kürt'tür. "Kendisini son zamanlarda ziyarete gelen insanlara Kürtçe konuşturmadı, hep Türkçe konuşun" dediğini yazıyor. Sonra ben Said-i Nursi'yi tanıyanlardan birisine sordum bunu, bana "Üstat başından beri öyledir, sadece son zamanlarda değil" dedi.
Risale Haber'in notu: Bediüzzaman, mürit yerine talebe kelimesini kullanmıştır.