Said Nursi, zarar görmesin diye adını değiştirdi
1 Temmuz 1987'de vefat eden, Bediüzzaman'ın Denizli'li talebesi Merhum Yakup Cemal'i vefat yıldönümünde rahmetle anıyoruz...
Ömer Özcan'ın yazısı - RisaleHaber
Yakup Cemal ismi Risale-i Nur’da dört yerde geçmektedir. Geçen asrın tam başında, 1900 senesinde Denizli’de dünyaya gelen bu bahtiyar adamın Nüfustaki asıl adı ‘Yakup Özkan’dır. ‘Cemal’ ismini Üstad Bediüzzaman Hazretleri vermiş ona... Mesleği, Devlet Demir yollarında memurluk ve makinistliktir. Vefat tarihi 1 Temmuz 1987 dir. Merhum Yakup Cemal ağabeyimizi vefatının 24. Yılında Risale Haber olarak rahmetle anıyoruz.
***
Üstad’ın gözlerine bakılmaz bakılsa dağları eritir
Yakup Cemal, 1929 yılında Isparta’nın Kuleönü kasabasında Devlet Demir Yolları’nda görev yaparken, Risale-i Nur’u burada tanır ve Barla’da bulunan Bediüzzaman Hazretlerini ilk ziyaretini yapar. Tanışma faslından sonra Üstad, Yakup Özkan’ın Kuleönü’nde demiryollarında çalıştığını öğrenir ve “Ruhumun tayaranında, bir tarafım hep Kuleönü’ne çekiyordu, demek ki orada sen vardın Yakup kardeşim” der ve onu talebeliğe kabul eder.
Üstad Hazretleri Yakup Özkan’ın devlet memuru olduğunu öğrenince zarar görmemesi için ona Yakup “Cemal” ismini verir. Bu sebeple Risalelerde adı Yakup Cemal olarak geçer. Yıllarca takip edilip, evi devamlı surette aranıp, talan edildiği halde, enteresandır ki Yakup Özkan zarar görmez. Zira onlar hep Yakup Cemal’i bulmuşlardır. Bu da Üstad’ın bir kerameti veya tedbiri olsa gerek…
Yakup Cemal, Bediüzzaman hazretlerine o zamanlar çok ziyaret edermiş. Hatta bir ara iki üç gün Bediüzzaman’ın evinde kalmış Barla’da. Bediüzzaman Hazretleri ekmeğini kendi yaparmış, babam bunu gördüğünü bize anlatırdı. Nasıl bir fırında yaptığını bilemiyoruz artık. ‘Ekmek elimde taş gibi ama ağzımda ipek gibi olurdu’ diye anlatırdı. Orada Üstad’ın ibriğini hemen kapar, abdest aldırırmış Üstad’a. Bize “Üstad’ın gözlerine bakılmaz bakılsa dağları eritir” derdi. Babamızın yanında Üstad’ın adı geçtiğinde, gözyaşları akardı hemen; ona bu kadar bağlıydı. Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor-4