Said Nursi'nin kelepçesi Mardin'de açıldı

Said Nursi'nin kelepçesi Mardin'de açıldı

"Münazarat Sempozyumu: Milliyet Fikri ve Kürt Meselesi" sempozyumu başladı

İbrahim Mert'in haberi:

RİSALEHABER-Mardin Artuklu Üniversitesi, Akademik Araştırmalar Vakfı ve Risale Akademi tarafından düzenlenen "Münazarat Sempozyumu: Milliyet Fikri ve Kürt Meselesi" sempozyumu başladı.

Abdullah Tutar Hoca'nın Kur'an-ı Kerim okumasının ardından tanıtım filmi gösterildi. Ardından açış konuşmalarına geçildi.

Risale Akademi adına konuşan Dr. İsmail Benek, Münazarat'ın hala tazeliğini koruduğunu söyledi. Benek, "Yakın siyasi tarihimizdeki millet-devlet ilişkisi, bireyin temel hak ve  sorumlulukları, din-devlet ilişkisi, vatandaşlık hakları, azınlıkların/gayr-i Müslimlerin hak ve sorumlulukları konularında, ülkenin birliği etrafında farklılıkları bir araya getirecek öneriler paketi olarak Münazarat hala tazeliğini koruyor. Kamu yöneticileri, hala Münazaratsız dönemlerin sancısını yaşamaktadır. Bunun farkına varamayan ya da göz ardı eden cari sistem, Münazaratsız düşünmenin ve bu önerileri dikkate almamanın bedelini topluma ödetmektedir" dedi.

Münazarat dinlenseydi Ermeni ve Kürt meselesi gibi problemlerin olmayacağını vurgulayan Benek, "Eğer Münazarat dinlenseydi ve anlaşılsaydı,  uluslararası boyutta bir Ermeni meselesi bu denli gündemi meşgul eder ve küresel planda hasımlarımızın elinde bir koz olur muydu?  Eğer Münazarat anlaşılsaydı ve uygulansaydı, bugün Arapça bilen kuşaklar olacak ve kardeşliğin ortak değerleri ile birbirimizi daha yakından tanıyacaktık.  Yıllar yılı sınırlarımızda çatışacağımız ve birbirimizi görmezlikten geleceğimiz bir coğrafyada yaşamayacaktık. Eğer Münazarat mümince okunup idrak edilseydi, bugün Kürt meselesi diye bir problem ve Kürtçe diye bir tartışma olmayacak,menfi akımlar boy vermeyecekti" şeklinde konuştu.

Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, 100 yıl önceki önerilerin bugün yorumlanacağını söyledi. Aksoy, "Artık herkes elini taşın altına koyup Kürt meselesi ile ilgili ızdırabı duymalı. Üniversiteler özgür düşüncelerin mekanı olmalı her türlü tartışma ve görüş rahatlıkla seslendirilmesli ancak o zaman beklenen misyon yerine getirilmiş olur" şeklinde konuştu.

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay konuşmasına dinleyecileri Türkçe, Kürtçe ve Arapça selamladı.

Said Nursi'nin bütün dünyaya derin müsbet etkiler bırkamış bir alim olduğuna dikkat çeken Omay, "Üstadın mazlumun yanında ve her zaman zalimin karşısında duruşu bütün dünyaya örnek olacaktır. Kur'an-ı Kerimi tefsir eden muazzam bir Risale-i Nur külliyatı bıraktı. Münazarat can yakıcı proıblemlerimizden biri olan Kürt sorununa yönelik çözümler öneriyor. 100 yıl önce o zaman tohum halindeki problemlere hal çareleri üreten farklı dilleri kullanmanın hak olduğunu ifade etmiştir. Türkiye'de bir üniversite ilk kez böyle bir toplantı düzenliyor. Üniversitemiz Kürtçe, Arapça, Süryanice ve daha birçok dille eğitim yapan bir üniversite. Halkın itimat ettiği Bediüzzaman gibi bir ismin akademik ortama gelmesi normalleşmeye katkı sağlayacaktır. Üstadın Mardin'de konuşulması çok önemli. Toplantıdaki barış, birlik, müşterek mesajları ile gelecekte hepimizi daha iyi bir insan ve mümin kılacaktır. Cumhuriyetimiz kendi hatalarıyla yüzleşiyor. Kürtler, aleviler, solcular, dindarlar, azınlıklar şimdi daha hür bir ortamda görüşlerini ortaya koyabiliyorlar" dedi

Rektör Omay'ın konuşmasından sonra Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Fırıncı teşekkür konuşması yaptı. Fırıncı ağabey, "Bu kadar güzel bir toplantıyı tertip etmek Mardin gibi bir şehrimize yakışır. Cumadan çıkınca bir kardeşimiz 'Üstada evvela burda kelepçe vurulmuştu burda da kelepçeyi açacağız' dedi. Allah razı olsun teşekkür ediyoruz" dedi.

Fırıncı ağabey daha sonra Rektör Omay'a Risale-i Nur hediye etti.

Gazikent Üniversitesi Rektörü İbrahim Özdemir ise konuşmasında bir üniversitede bu tür bir sempozyum yapmanın Serdar Bedii Omay'a nasip olduğunu söyledi. Özdemir, "170 rektör arasında bu şeref değerli meslektaşım Bedii beye nasip oldu. Urfa'dan göçerken boş bir mezar vardı oraya uğrayıp fatiha okudum. Boş bir mezar. 105 yaşındaki Berfo nene merdivenleri çıkıyor ne arıyor, evladını arıyor. Bediüzzaman'ın evladı da yok. Onun milyonlarca" dedi.