Said Nursi'yi eksik yazdım, özür dilerim
Bediüzzaman Hazretlerinin sözlerini eksik aktararak yanlış anlamalara yol açan Özkök, özür diledi
İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Said Nursi'nin namaz ile ilgili 21. Söz Risalesini köşesine eksik aktararak yanlış anlamalara yol açan Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök özür diledi.
Katıldığı sahur programında, “Bu çağda beş vakit namaz fazla değil mi” diye sorduğunu, orada bulunan üç hocanın da “Hayır fazla değil” dediğini hatırlatan Özkök, Said Nursi ile ilgili sorunun cevabını okumadan yazdığını şöyle itiraf etti:
GERİSİNİ KİTAPTAN OKUMADAN YAZDIM
"Ertesi sabah çok sevdiğim bir arkadaşım mesaj attı. Meğer Saidi Nursi de bir zamanlar aynı soruyu sormuş. Ama bu cahil adam, yani ben, gerisini kitaptan okumadan, “Saidi Nursi de benimle aynı fikirde” diye yazdım.
Oysa o soruya Bediüzzaman’ın, kendi kendine sorduğu soruya verdiği cevap
başkaymış.
(Ertuğrul Özkök'ün yazısı Risale Haber'de böyle yer almıştı.)
İsterseniz o bölümü aynen aktarayım:
“Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi ki; ‘Namaz iyidir.
Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.’
O zatın sözünden hayli zaman geçtikten sonra nefsimi dinledim, işittim ki, aynı
sözleri söylüyor.
Ve ona baktım, gördüm ki, tembellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O
vakit anladım ki, o zât, o sözü bütün nüfuslu emarenin namına söylemiş gibidir
veya söylettirilmiştir.
O zaman ben dahi dedim: ‘Madem nefsim emaredir. Nefsini ıslah etmeyen başkasını
ıslah edemez. Öyle ise nefsimden başlarım.”
Yani, benim sorduğum soruyu Saidi Nursi de soruyor, ama verdiği cevap şu oluyor:
“Beş vakit namaz farzdır...”
TEMBELLİK VE YANLIŞLIKTAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİM
Tembellik edip, Said Nursi'nin sözünün gerisini okumadığını ifade eden Özkök, "bu tembellik ve yanlışlıktan dolayı özür dilerim" dedi:
"Öteki bazı köşe yazarları gibi kurnaz bir gazeteci olsaydım, “Ben sadece Saidi
Nursi’nin de aynı soruyu sorduğunu yazmıştım. Bazı kimseler, sanki Saidi
Nursi’nin beş vakit namaza karşı olduğu şeklinde anlamış” deyip sıyırmaya
çalışırdım.
Ama ben saf bir gazeteci olduğum için size doğrusunu yazdım. Tembellik edip, o
sözün gerisini okumamışım. Bu tembellik ve yanlışlıktan dolayı özür dilerim.
Tabii şu soruyu da sormadan geçemeyeceğim.
Sizce bir köşe yazarı için hangi tür açıklama daha zekice olurdu...