Hem, her baharda gözümüz önünde îcad edilen nebâtât ve hayvanâttan hiçbir tanesi yoktur ki, sanat-ı acîbesiyle ve latîf zînetiyle ve tam temeyyüzüyle ve intizâmıyla ve mevzûniyetiyle Seni bildirmesin. Ve zemin yüzünü dolduran ve nebâtât ve hayvanât denilen kudretinin hârikaları ve mu'cizeleri, mahdut ve maddeleri bir ve müteşâbih olan yumurta ve yumurtacıklardan ve katrelerden ve habbe ve habbeciklerden ve çekirdeklerden, yanlışsız, mükemmel süslü, alâmet-i fârikalı olarak yaratılışları, Sâni-i Hakîmlerinin vücuduna ve vahdetine ve hikmetine ve hadsiz kudretine öyle bir şehâdettir ki, ziyânın güneşe şehâdetinden daha kuvvetli ve parlaktır. (Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Münâcat)