Seçkinciler anayasa değişikliğine karşı

Seçkinciler anayasa değişikliğine karşı

Abant Platformu'nda konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, Türkiye'nin şiddetle demokratik bir anayasaya ihtilacı olduğunu, ancak seçkincilerin buna karşı çıktığını söyledi.

Hamza Erdoğan'in haberi

Anaya'da yapılan değişiklin mütevazi bir düzenleme olmasına rağmen CHP'nin konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdığını hatırlatan Yazıcı, "Bu değişiklik kabul edilse de iptal edilse de bu Türkiye'nin anayasa değişikliği talebini ortadan kaldıramaz.'' dedi.

Abant Platformu'nun ikinci oturumunda "Parlamenter, Başkanlık ya da Yarı Başkanlık Sistemi ve Vesayetçilik Sorunu" üzerine konuşan Prof. Dr. Yazıcı, Türkiye'nin bir vesayetçi demokrasiye sahip olduğunu savundu. Sistemin kendini sağlama almak için bir dizi vesayetçi kurumu oluşturduğunu kaydeden Yazıcı, bu kurumların başında ise Milli Güvenlik Kurulu7nun geldiğini söyledi. Bu kurumun yanı sıra çok sayıda vesayet kurumunun anayasalarda yer aldığını hatırlatan Yazıcı, "Ülkede bir vesayet oluşturma gayreti var. Bunların başında MGK geliyor. Bu kurumun temel amacı Bakanlar Kurulu'na temel konularda bilgi verip görüş bildirmektir. Ama ikinci bir bakanlar kurulu gibi işlev görüyor. Yine 1982 Anayasası ile fiilen cumhurbaşkanlığı ve anayasa mahkemesi de bu kurumlar arasına girmiştir. Bu yönde görevler ifa ediyor. Yine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da 82 Anayasası ile gerçek birer vesayet organı olarak şekillendirilmiştir. Siyasi partilerin kapatılması da bu vesayetçi mekanizmanın içinde yer almıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Yazıcı, bu kapsamda yapılan değişiklerin vesayetçi zihniyete sahip olanları rahatsız ettiğini vurguladı. Yazıcı, "Anayasamızda çoğulcu demokrasiden hiç bir şey kalmamıştır. Anayasa üzerinde yapılan tartışmaların temelinde seçkincilerin rahatsızlığı var. Mesela son Anayasa değişikliği ile HSYK üzerinde mütevazi bir değişiklik yapılmak istendi. Ama seçkinciler bundan rahatsız oldu. Bunun üzerine anamuhalefet konuyu anayasa mahkemesine taşımıştır. Bu anayasa değişikliği yapılsın ya da yapılmasın, bundan sonra Türkiye'nin anayasa değişikliği iradesi ortadan kalkmayacaktır. Bundan sonraki aşamada bu Türkiye'nin geleceğini muhtemelen anayasa değişikliği tartışmaları şekillendirecektir.'' ifadelerini kullandı.