Komutan yüksek sesle bağırıyor:
"Köstebek içimizde. Haberi sızdıran mutlaka yakalanacak."

Yakalansın. Buna kimsenin bir itirazı da olmaz. Haber sızdırmak bir ordu için iyi değildir zaten.

Olayın biraz öncesine gidelim: PKK hazırlık yapıyor. Bu tesbit ediliyor veya fark ediliyor.
Bu durumun üstlere bildirilip bildirilmediği mutlaka sorgulandı mı?
Gerekli tedbirler mutlaka alındı mı? Sonuca bakılırsa alınmamış.
Tedbir almayanlar mutlaka tesbit edildi mi?

Bütün bunlar göz ardı ediliyor, köstebeğe yükleniliyor. Buldular günah keçisini.
Ha köstebeklik, ha tedbirsizlik. Bu olayda ikisinin arasında ne fark var?

Durun ben söyleyeyim: Tedbirsizlikte 17 şehit var. Köstebeklikte tedbirsizliğin ifşası. Üstelik bunu da vicdanını susturamayan birisinin yapması.
Bunu yapan kişi de; Millet, devlet, ordu, hak ve şehitler adına yapmış olmalı.

Hata yapan, köstebek aramaktan önce, hatasını başkalarına bırakmadan kendisi ifşa edebilmeli, özür dilemeli, istifa etmeli, yargılanmaya açık olmalı ve icraatlarının hesabını vermelidir.

Komutanın yapması gerekeni, birileri sızdırarak yapmış. Köstebeği bulmak hataları düzeltecek mi? Şehitlerimizi geri getirecek mi? Hayır.

O halde bu feveran, bu kükreyiş niye?

Bir vatandaş olarak bu yükselen sesin şehitlerimiz için yükselmesini isterdim.

Şehitlerimizin hiç mi değeri yok sayın komutan?

[email protected]