Eyüp OTMAN
Şekercihan
Şekerci Han bünyesinde; Şeker gibi insanlar,
Hepsinin dudağından; Îmân ve Kur’ân damlar.
Yüz Dokuz yıl öncesinde, Burda atıldı tohum,
Bu Kudsî yerde; Cevaplandı, her sorulan sorun.
Meydan okudu Üstad, Bütün Ehl-i İlime;
“Bu Kur’ân elimdeyken; sıklet gelmez dilime.”
Her suale cevap geldi, Allah’ın Himmetiyle,
Küçük yaştan tahsil etti; Üstadım gayretiyle.
Dikkat çekti Doğuya; Kur’ân İlmi ziyade,
Fenle harman edilmezse; o da kalır piyade.
İnkâr eder Sâi’-i, Tabiata hamleder,
Diğerinde taassup, bir ömür boyu gider.
Şimdi burda mezc oluyor, Bu Nurlu Hakîkatler,
Şevk alıp, Şevk veriyor, Bütün Nur Cemaatler.
Değişik zaviyeden Hakîkatler şerh olur,
Her gelen kendisine, sıcak bir ortam bulur.
Muhabbet şeker gibi sunulur tatlı-tatlı,
Yüzlerinde tebessüm, hepsi de farklı-farklı.
Asya’nın Miftahı ki; bir hakiki meşveret;
Bu Hey’et-i Vükelâ, Burdan çıkacak elbet.
Hakîkat ölçü olmuş, gerisi hep fürûât,
Gâye Hizmet olmalı, başka şey teferrûât.
Bu Şekerci Hanı’nı, Han yapalım, açık kalsın,
Her Gelen Nur Yolcusu, burdan bir hisse alsın.
Has Şakirtler Vâkıf olsun, Vakfetsinler kendini,
İçlerinde Hissetsinler, Bu Dâvanın Derdini.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.