Senai Demirci: Allahuekber Türkçedir, Tanrı uludur kakafonidir
Türkler yüzyıllardır ezanı "Allahuekber" diye okudu. Öyle dinledi mesajı. Öyle anladı. Anladığınca davrandı. Dolayısıyla "Allahuekber" diye başlayan ezan Türkçedir.
Yazar Senai Demirci, "Tanrı uludur" diye başlayan şey, ezanın Türkçesi değil. Ezanın hiçbir şeyidir. Ezan yerine konulmuş gürültüdür; kakafonidir. Dahası, zorbalık ürünü olduğu için Türkçe olmaktan da çıkar. Türklerin yaşam tarzında gönüllülük esastır. Zorbalık Türkçe bir iş değildir; Türke yakışmaz" dedi.
Demirci'nin, sosyal medya hesabından yaptığı yorum şöyle:
Türkler yüzyıllardır ezanı "Allahuekber" diye okudu. Öyle dinledi mesajı. Öyle anladı. Anladığınca davrandı. Dolayısıyla "Allahuekber" diye başlayan ezan Türkçedir. Bir Türk söylediğinde diğer Türkün anladığı bir cümle, Arapça olmaktan çıkmıştır; Türkçeleşmiştir.
Aynı şekilde Kürtler de "Allahuekber"i anlar; Almanlar da anlar, Ruslar da, İranlılar da, Yunanlılar da... "Allahuekber" diye başlayan "La ilahe illallah" diye biten çağrı Türkçedir; Almancadır, Rusçadır, Farsçadır, Yunancadır. Ezanın Türkçesini her gün severek dinliyoruz.
Ne var ki, Batılı egemenlerin "düşman öteki" icat etmek üzere kurguladığı IŞİD, Boko Haram, Taliban, Hizbullah, Haşdi Şabi, Eş-Şebab, El-Kaide gibi örgütler "Allahuekber" sesini vahşetle eşleştirerek "Allahuekber"in anlamını duygusal olarak tahrif etmektedir.
Bu süreçte "Allahuekber"i sıkılı yumruklarların ucunda, bir nefret sesine dönüştüren slogancı, sığ İslamcılığın payı da küçümsenmemeli. "Tekbiiiiiir!" diye bağırırken, Allah'ın her şeyden büyük olduğu gerçeğini öteki diye bildiğimizi dövecek kaba bir sopaya çeviriyoruz.
Ezan Türkçe okunmalı elbette. Binlerce yıldır Türklerin severek okuduğu gibi, sevinerek dinlediği gibi, heyecanla beklediği gibi. İnanç zorbalığıyla kanlı bıçaklı kafa kesme vahşetiyle eşleştirilen "Allahuekber" de inanca zorbalığın böğürtüsü "Tanrı uludur" da Türkçe değildir.
Ezanın Türkçesi de Almancası da Fransızcası da İngilizcesi de Felemenkçesi de Japoncası da Farsçası da İspanyolcası da var. Ve her gün büyük bir zevkle, tatlı bir ahenkle okunuyor. Okuyan da dinleyen de anlıyor. Konu anlamaksa, sorun yabancı dil değil yabancılıktır.
Ezanı anlayan Türkler için ezan cümlelerinin Türkçeye çevirilmesi gerekmiyor. Ezan cümleleri Türklere çevrilidir zaten. Ezanı sözüm ona 'yabancı dilde' olduğu için anlamayana "Türkçe Ezan" dediği "Tanrı uludur!" şeyi anlaşılır oldu mu? Hayır!
Dili yabancı diye ibadetten uzak duran bir Türk, ibadet dili Türkçe olunca ibadeti anlamlı bulacak mı? Anlamsız olan 'ana dili'yle söylense de anlamsızdır. Anlamlı olan 'yabancı dilde' söylense de anlamlıdır; değil mi? Varlığına anlam vermediğimizin dili anlamlı olsa ne yazar ki?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.