Şeriattaki medeniyet nasıldır?
Günün Risale-i Nur dersi...
Bismillahirrahmanirrahim
Dediler: “Şeriat-ı garrâdaki medeniyet nasıldır?”
Dedim: “Şeriat-ı Ahmediyenin (a.s.m.) tazammun ettiği ve emrettiği medeniyet ise ki, medeniyet-i hazıranın inkişâından inkişaf edecektir. Onun menfi esasları yerine, müspet esaslar vaz’ eder.
“İşte nokta-i istinad, kuvvete bedel haktır ki, şe’ni adalet ve tevazündür. Hedef de, menfaat yerine fazilettir ki, şe’ni muhabbet ve tecazüptür. Cihetü’l-vahdet de unsuriyet ve milliyet yerine, rabıta-i dinî, vatanî, sınıfîdir ki, şe’ni samimî uhuvvet ve müsalemet ve haricin tecavüzüne karşı yalnız tedâfüdür. Hayatta düsturu, cidal yerine düstur-u teavündür ki, şe’ni ittihad ve tesanüttür. Hevâ yerine hüdâdır ki, şe’ni insaniyeten terakkî ve ruhen tekâmüldür. Hevâyı tahdit eder; nefsin hevesat-ı süfliyesinin teshiline bedel, ruhun hissiyat-ı ulviyesini tatmin eder. (Sünûhat-Rüyada bir hitabe)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
cidal : mücadele, kavga
cihetü’l-vahdet : birlik ciheti, birlik yönü
düstur-u teavün : yardımlaşma kanunu, yasası
hevâ : nefsin hoşuna giden faydasız ve gelip geçici arzular
hevesat-ı süfliye : alçak arzular, kötü hevesler
hüdâ : hidayet, doğru yol olan hak din, doğru yolu gösterme, İslâmiyet
inkişâ’ : geri çekilme
inkişaf etme : gelişme, ortaya çıkma
müsalemet : karşılıklı barış, barış ve huzur içinde olma
nokta-i istinad : dayanak noktası
rabıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî : din, sınıf ve vatan bağı
şe’n : birşeyin yapısı, temel özelliği, niteliği
Şeriat-ı Ahmediye : Hz. Muhammed’in (a.s.m.) getirdiği şeriat, İslâmın kanun ve hükümleri
şeriat-ı garrâ : büyük ve parlak şeriat, İslâmiyet
tazammun etme : içine alma, içerme
tecazüp : birbirini cezbetme, çekme
tedâfü : savunma, müdafaa yapma
tekâmül : olgunlaşma, mükemmelleşme
tevazün : denge, dengeleme
unsuriyet : ırkçılık
vaz’ etme : ortaya koyma