Halk arasında ‘karasu’ veya ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen glokom, tedavi edilmediği takdirde körlükle sonuçlanabilen önemli bir göz hastalığı. Göz içi basıncı normalden yüksek kişilerde ortaya çıkan ve görme hücrelerinin kaybı ile sonuçlanan bu hastalık, 40 yaş üstü kişilerde daha sık görülüyor. Dünyada körlüğün 2. nedeni olan glokomun, Türkiye’de 1.5milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, halkın genelinin bu hastalık hakkında yeterli bilgi ve bilinç düzeyine sahip olmadığını dile getiriyor.
SİNSİ BİR HASTALIK
Glokom, gördüklerimizi beyne ulaştıran optik sinirin bir hastalığı olarak tanımlanıyor. Yükselmiş tansiyonun görme sinirine baskı yapması ve sinir liflerinin hasar görmesine neden olması sonucunda görme hücreleri ölüyor ve hastalığın tedavi edilmemesi körlükle sonuçlanıyor. Glokomun erken tanı konulduğunda tedavisimümkün olan ancak sinsi seyreden bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tamçelik, “Glokomtesadüfen yakalandığında, genelde görme siniri hücrelerinin bir kısmı kaybedilmiş oluyor. Çoğu kişi görme yetisi büyük bir tehlikeye düşene kadar bu hastalığı fark etmiyor. Teşhis edildiğinde var olan görme kaybı geri döndürülemiyor ancak hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor” diye konuşuyor. Glokom, dünya nüfusunun yüzde 2-3’ünde görülen bir sorun niteliği taşıyor. Dünya nüfusunda glokomgörülme sıklığı 40 yaşına kadar yüzde 1-2 arasındayken, yaş ilerledikçe bu oran yüzde 3-5’lere çıkıyor. Nüfusun yüzde 1-2’sinde de görme siniri ya da görme alanına zarar vermeyen yüksek göz tansiyonu oluşuyor ve buna ‘göz hipertansiyonu’ adı veriliyor. Bu gruptaki hastaların çok sıkı takip edilmeleri gerekiyor. Çünkü bu durumun glokoma dönüşme riski yüksek.
TEDAVİ ORANI DÜŞÜK
Dünyada yaklaşık 70 milyon kişinin glokom hastası olduğu, 7 milyon kişinin glokoma bağlı olarak kör olduğu ve bunların yarısından çoğunun 2 gözünü birden kaybettiği tahmin ediliyor. Teşhis edilemeyen glokomların da varlığıyla, bu oran daha da yükseliyor. Türkiye’de 1.5 milyon kişinin glokomlu olduğu tahmin ediliyor. Ancak kişilerin sadece yaklaşık 300 bini düzenli tedavi alıyor. Türkiye’de özellikle doğumsal glokom, akraba evlilikleri nedeniyle dünya ortalamasının üzerinde seyrediyor. Yeni doğan bebeklerde, 10 bin canlı doğumdan 1’inde doğumsal glokomgörülüyor. Körlük oranı yeni doğanlarda yüksek olduğundan, (yüzde 2–15) erken ameliyat yapılması bu anlamda çok önemli bulunuyor.
GÖZ TANSİYONU 21'İ AŞMAMALI
GLOKOM, sadece göz hekimleri tarafından teşhis edilebilen bir hastalık niteliği taşıyor. Bunun için göz tansiyonu ölçümü, görme siniri hasarının analizi, görme alanı testi ve kornea kalınlık ölçümü yapılması gerekiyor. Normal insanlarda göz içi basıncının 10-20 mmHg arasında olması normal değer olarak tanımlanırken, göz tansiyonu 21’i aşan herkesin glokom riskinin araştırılması gerekiyor. Prof. Dr. Nevbahar Tamçelik, bu değeri aşan kişilerin görme sinirlerinin hasara uğrayabildiğini dile getiriyor. 40 yaş üstünde olan ve risk faktörü taşımayan kişilerin 2 yılda bir, 45 yaş üstü ve risk faktörü bulunan kişilerin ise yılda bir defa, düzenli olarak göz muayenesi yaptırması gerekiyor.
Habertürk