1 Mayıs işçi bayramı gerginlik konusu olur her sene.
Yine Taksim kutsallaştırılacaktır adeta.
Yine yağmalanan sokaklar, polisi hedef alan kaldırım taşları ve yine gaz bombaları.
Sol tandaslı sendikalar, eylemi araç olarak görmez; bizzat amaç olarak görürler.
Eylemin ne için yapıldığı çok önemli değildir. Eylemin kendisi bizatihi güzel olarak algılanır. Eylemsizlik daha doğrusu çatışmamazlık tehlikedir onlar için.
Konu 1 Mayıs olunca bu algı, tavana vurur.
Polis ile karşı karşıya gelinmeyen biber gazıyla süslenmeyen 1 Mayıs kutlamaları bu çevrelerde makbul addedilmiyor.
Bir de 1 Mayıs gibi etkinliklerin gönüllerince kutlanabilmesi için valiliklerce verilmeyen alanlar zorlanır.
Ankara’da Kızılay, İstanbul’da da Taksim meydanı gibi…
***
Taksim’de işçi bayramını kutlamanın haklı gerekçeleri var; bunu kabul ediyorum.
1977 kanlı olayını kınamak elbette çalışanların hakkıdır.
Bu alanda her şenlik yapılıyor da bir tek işçiye bu alan kapatılıyorsa kabul edilemez.
Tamam da...
Bu duyarlılığı gösterenler 1 Mayıs 1977 kanlı saldırısının faillerini sorgulamak için neden performans sarfetmezler.
İşte dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ın geçen hafta medyada çıkan beyanları.
Saldırırının Ergenekon işi olduğu şüphesi dillendiriliyor...
Bunu önemsemeyip Taksim de Taksim diye tutturmak ne demek?..
İşçi hakları, sendikal haklar, çalışma saatleri, çalışanlara reva görülen küsuratlı ücret artışları…
Bunlardan bahseden yok.
Hatta Oyak, Erdemir’de maaşları düşürdü.
Aslan sosyal demokratlardan, sendikalardan ses yok.
Bunlar 1 Mayıs’ın Taksimde kutlanması olayının yanında önemsiz bulunuyor.
***
Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu hedef gösteriliyor. Ancak Başkan Salim Uslu, anlamlı çıkışlarda bulundu. Salim Uslu, 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de illa gerçekleştirilmesi kararının DİSK yada KESK’in bağımsız kararı olmadığını; o eksende faaliyet gösteren 47 kuruluş temsilcisinin katıldığı toplantılarda kararlaştırıldığını ifade etti.
Uslu, “1 Mayıs baronları”ndan söz ediyordu.
***
Bu arada hükümetimiz ve sayın Başbakanımız yine bir açılımda bulundu. Kürt açılımı, Alevi açılımı derken şimdi de 1 Mayıs açılımı sıradaki yerini aldı. Diğer açılımlarda sözkonusu olan durum burada da yaşanıyor:
Açılım, keskin kulvarda koşanların hızını kesmiyor.
Umarız geçen seneki manzaralar yaşanmaz ve hayırlı geçer 1 Mayıs çalışanlar bayramı. Başbakanca diyelim:
1 Mayıs bı heyr be…