Risale Akademi’nin dün Başkent Öğretmen Evinde gerçekleştirmiş olduğu çalıştaya otuza yakın tebliğci ve müzakereci katıldı.
Konusunda uzman eğitimciler ve uygulamacılar tarafından hazırlanan tebliğlerin sunumları yapıldı ve müzakereye açıldı. Tebliğciler sorulan sorulara cevap verdiler ve katkıları aldılar.
Samimi, seviyeli ve akademik bir ortamda yapılan müzakereler, katılımcıların bilgi alışverişine büyük katkılar sağlamış oldu.
Tebliğlerde dikkatimi çeken hususları nazarlarınıza vermeye çalışacağım:
Eğitimci-Yazar ve çalıştayın koordinatörü Bestami Sait Çiftçi, zihinsel ve duyuşsal becerilere değinmiş ve bugün örgün öğretimde duyuşsal becerilere önem verilmediğine, bu nedenle de çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılamadığına dikkat çekmiştir.
Bütün yasaklamalara ve dilinin bugün için ağır olmasına rağmen Risale-i Nur’un yediden yetmişe büyük bir kitle tarafından, özellikle de öğrenim çağındaki çocuklar tarafından ısrarla okunmasının sırrının, Risale-i Nur’un duyuşsal becerilere kuvvetli hitap etmesinden kaynaklandığına vurgu yapmıştır.
“21. Yüzyıl Risale-i Nur Becerileri” konusunda tebliğ sunan eğitimci Mehmet Evren ile Yahya Özkan, çocukları geleceğe göre yetiştirmek gerektiği hususuna dikkatleri çekerek Risale-i Nurdaki temel kavramları ortaya koyan ciddi bir çalışma olmadığını belirtmişler ve bir an önce bunun hazırlanmasının becerilerin kazandırılması açısından önemine vurgu yapmışlardır.
21. yüzyıl insanlarının ve toplumlarının ihtiyaç duydukları bilgi ve beceriler ile öğrencilerin okullarda öğrendikleri arasında büyük bir boşluk oluştuğuna, yüklenen bilgilerin beceriye dönüştürülemediğine değinilmiştir. Herkesin mutlaka kendi alanında uzmanlaşması gerektiğini belirten tebliğciler, Risale-i Nur talebesinin hangi yeterliliklere sahip olmaları, ayrıca Risale-i Nurdaki temel becerilerin ortaya konması gerektiğinin üzerinde durmuşlardır.
Dr. İsmail Benek, "Risale-i Nur’un Eğitim Vizyonu Ve Stratejik Eğitim Hedefleri" konulu tebliğinde, işe vizyonun tarifinden başlamak gerektiğine işaret etmeş ve vizyonu; insanın gaye-i hayali yani son sözü olarak tarif etmiş, vizyon cümlesinin güncel ve iyi yazılması halinde bütün insanların Risale-i Nura ilgi duyacağını belirtmiştir.
Risale-i Nurun sadece insana yatırım yaptığını belirten Benek, sebeplere fazla perestiş etmemek ve şevk kırıcı şeylerden kaçınmak gerektiğine, dolayısı ile Risale-i Nurun stratejisinin müsbet hareket olduğuna vurgu yapmıştır.
Benek, Risale-i Nur dersanelerinin ve derslerinin çeşitlendirilmesi, her evin bir dersaneye dönüştürülmesi, eğitici eğitimleri verilmesi, yüksek lisans eğitimlerinin başlatılması, Risale-i Nurun uluslararası akreditesinin yapılması ve Risale-i Nur melelerine (vakıflarına) formasyon ve statü kazandırılması gibi somut önerilerde bulunmuştur.
Eğitimci Ali Irmak da 06-11 yaş grubu çocukların kuvvetli bir iman dersi almaları gerektiğini belirtmiş, çocukların anne ve babalarını dindar görmemeleri halinde yabanileşeceklerine vurgu yapmış, çocukların anlayabileceği seviyede rol model insanların biyografilerin yazılması gerektiği önerisinde bulunmuştur.
Risale-i Nur dersanelerine ve hanımlara mahsus yeni çalıştayların yapılması gibi somut önerilerin yapıldığı bu güzel çalıştaydan edindiğim intibaları aktarmaya devam edeceğim.