Yazar Mehmet Paksu, "1923’ten 1950’ye kadar hac ve umre yasaktı. Rejim yasaklamıştı. Gidenler kaçak gitmişlerdi" dedi.
Umre ve hac ibadetinin Diyanet İşleri Başkanlığı kontrolünde gerçekleştirildiğini ifade eden Paksu, şunları kaydetti:
“Hac ve umre insan hayatının bir dönüm noktasıdır. Hac ve umre insanı değiştirir. Yepyeni bir insan olarak dönersiniz. Özellikle hac ibadetine dünyanın her ülkesinden insanlar gelir. Dolayısıyla bu İslami bir kongredir, Müslümanların tanışmasıdır, İslam kardeşliğinin buluşmasıdır ve insanların birbirine dua etmesidir. Bu ibadetlerin ihmalinin çok cezasını çektik.
"Özellikle 1911’den 1960’a kadar hac çok kesintili olmuştur. Hele hele 1923’ten 1950’ye kadar hac ve umre yasaktı. Rejim yasaklamıştı. Gidenler kaçak gitmişlerdi. O dönem hac ve umreye gitmek büyük bir suçtu. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle, serbest bırakılmış. O zaman insanlar yoğun olarak hac ve umreye gitmeye başlamış. İnsanlar umreye 1980’li yıllardan sonra alıştı. Umre çok bilinmezdi. Özellikle Turgut Özal döneminde, İslami hizmetler arttı. 2000 yılından sonra hac ve umreye giden insan sayısında bir patlama oldu.”
Yeni Akit