Bundan tam 20 yıl önce Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile Deniz Kuvvetlerinden re’sen emekli edilmiştim. O yıllarda “gözünün üstünde kaşın var” misali “eşinin üstünde başörtüsü var” diye yok yere benim gibi binlerce subay ordudan atıldı. Daha fazlası ise “Bak sen iyi adama benziyorsun, eşin de başörtülü, hakkında işlem yapıyoruz. İyisi mi bizi de günaha sokma, zaten süreni doldurdun, emekli dilekçeni ver ayrıl” diye yine binlerce subay ayrıca istifaya zorlanmıştı.
Sonunda başarılı oldular orduda eşi başörtülü bir tane dahi subay kalmadı. Müsait yerlerine kına yaksınlar. Eğer bana abartıyorsun diye soran olursa benim de cevabım utandıracak cinsten bir soru ile hazır “O halde eşi başörtülü olan bir general veya amiral gösterin ben de abartmışım” diyeyim. Maalesef halktan, milletten ve dinden kopuk FETÖ’cülerin ve faşist darbeci generallerin cirit attığı bir ordumuz var. Hakikaten başarılarından dolayı iyi bir kına yakmaları gerekiyor.
Her ne ise hali pür melalimizi gözler önüne serdikten sonra bu seneki Ağustos şurasına bir bakalım. Neler olacak.
Öncelikle YAŞ'ta, 1.325 albayın emekli edileceği ve haklarında gözaltı kararı verilen, Tümamiral ve Tuğamiral’in açığa alınacağı ya da pasif göreve kaydırılacağı bekleniyor. Askeri casusluk ve Balyoz davasında sahte delil sunarak haksız yere yüzlerce subayı hapse attırıp terfiine engel olanlar bu sefer kendileri yargılanacak. FETÖ’nün bu fena komplolarına alet olanlara acınmaz zira bunu fazlası ile hak ettiler. İşin kötüsü harbiden darbe yapacak olan bir çok general Balyoz davasının “murdar” edilmesinden dolayı paçayı kurtarmış durumda. Halbuki bu darbeci generaller son derece pervasız, küstah ve kamuoyunun önünde konuşacak kadar aleni darbe teşebbüsü içine girmişlerdi. Yargının, emniyet teşkilatının ve askeriyenin cılkını çıkaran ve berbat eden Fetullahçılar yaptıkları ile ne kadar övünse azdır.
Neyse gelelim mevzumuza… YAŞ Ağustos ayı başında toplanıyor. Çok sayıda albayın emekliye ayrılmasının beklendiği bu toplantıda hakkında gözaltı kararı verilen amirallerle ilgili karar da çıkacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) halen 6 bin 102 albay görev yapıyor ve bu sayı toplam personelin yüzde 16’sına tekabül ediyor. Albay rütbesindeki yığılmanın nedeni TSK Personel Kanunu’nun emeklilikle ilgili bölümüdür..
Kanuna göre subaylar, harp okullarından mezun olmalarının 31. yılı dolmadan, kendi isteği dışında emekli edilemiyor. Rütbedeki "yığılmanın" önüne geçilmesi amacıyla çıkarılan yasa ile çok sayıda albay emekli edilecek. Bu maksatla TSK Personel Kanunu’na, Ocak ayında geçici bir madde eklendi. Geçici madde 28, 29 ve 30. yılındaki albayların da sadece bu yıla mahsus olmak üzere, emekli edilebilmesinin önünü açtı. Böylece görevde 31 yılı henüz tamamlamamış bin 75 albay için emeklilik kapısı aralandı. 31 yılı tamamlayan albaylardan YAŞ’ta 50 kadarı generalliğe terfi ederken, yaklaşık 250’si emekli edilecek. Böylece bu yıl TSK’dan emekli edilecek albayların sayısı, bin 325’e kadar yükselebilecek. YAŞ 2017 toplantısında personel reformu yaparak yığılmayı kalıcı şekilde sona erdirdiği gibi Paralel Devlet Yapılanması yani FETÖ’nünde paçası tutuşmuş durumda. Fuat Avni denilen hain vasıtası ile ortalığı velveleye vermeye çalışıyorlar. Lakin bu onların son çırpınışı olacak. Zarara kendi rızası ile girenin lehinde bakılmaz. Bunlara acımamak lazım zira namazı tağyir eden, orucu yiyip içkiyi zıkkımlanan, başörtüsü yasağına darbecilerden daha fazla sahip çıkan bu insanlar daha fazlasını hak ediyorlar. Dünyada verilecek her ceza azdır. Bunlara ancak mahşerde verilecek ceza yeter…
Demek ki albaylar emekli edilirken, hem TSK’nın personel ihtiyacı hem de Cemaat ile mücadele kriterleri göz önünde tutulacak. Alt rütbedeki subayları görev yılını tamamlamadan emekli etmek mümkün olmadığından, “paralel yapılanma ile mücadele çerçevesinde “TSK’dan ihraç” mekanizması işletilmeyecektir. Çünkü 2010 yılındaki Anayasa değişikliğiyle YAŞ kararları yargı denetimine açılınca, YAŞ kararıyla ihraç mekanizmasını işletmek anayasal bir suç olur. Bunun yerine Genelkurmay Başkanlığı “paralel yapı” ile ilişkisi tespit edilen personeli Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla ihraç ederek hukuka uygun hareket edecek.
Benimde yıllarca görev yaptığım bahriyede ise durum şöyle: Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu görevine 2013 yılında atanmıştı. Bostanoğlu’nun görev süresi geçen yıl 1 yıl süreyle uzatılmıştı. TSK Personel Kanunu’nda 2014 yılında yapılan değişiklik, Bostanoğlu’nun görev süresinin yaş haddine, diğer deyişle 2018’e kadar uzatılmasına imkân tanıyor. Bu yöndeki bir kararı Genelkurmay Başkanı’nın teklifiyle hükümetin vermesi ve Cumhurbaşkanı’nın onaylaması gerekiyor. Aksi halde Oramiral Bostanoğlu 30 Ağustos itibarıyla “YAŞ üyeliğine” atanacak ya da emekliye ayrılacak. Bu durumda uzun süre hapis yatan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele’nin Deniz Kuvvetleri Komutanı olması bekleniyor, iyi mi?