27 gramlık kuş, sevk-i ilahi ile bir yılda 17 ülke dolaşıyor

Kamışçın kuşu, her yıl Ortadoğu ve Afrika'daki 17 ülkeyi dolaşıp toplam 11 bin kilometrelik yol kat ediyor

Doğu Anadolu'nun 276 kuş türüyle en zengin kuş alanı olan Aras Nehri Kuş Cenneti'nde çoğalan büyük kamışçın kuşlarının, her yıl, Ortadoğu ve Afrika'daki 17 ülkeyi dolaşıp toplam 11 bin kilometrelik yol kat etiği tespit edildi.

ABD Utah Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Kars Kuzey Doğa Derneğinden biyologlar, Kars-Iğdır arasında yer alan ve 276 kuş türüyle yörenin en zengin kuş alanı olan Aras Nehri Kuş Cenneti'nde üreyen 27 gram ağırlığındaki büyük kamışçın kuşunun göç yollarını belirlemek için çalışma başlattı.

Bu çalışma çerçevesinde, sadece 1 gram ağırlığında olan ve sürekli ışık miktarını kaydeden Geolocator isimli coğrafi konumlama cihazı takılan büyük kamışçın kuşlarının Ortadoğu üzerinden Afrika'ya göç ettiği belirlendi.

Gittiği ülkelerin en az 11'inde bir süre konaklıyor

Cihazdaki verilenin Utah ve Koç üniversiteleri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ile doktora öğrencisi Joshua Horns tarafından analiz edilmesi sonucu, söz konusu kuşların her yıl Türkiye'den göç edip Ortadoğu ve Afrika'daki 17 ülkeye gittiği, bu ülkelerin en az 11'inde bir süre konakladığı anlaşıldı.

İnceleme sonucu, sonbahar ve kış aylarında Türkiye'den göçen ve Afrika'nın iki farklı bölgesinde yaşadıkları belirlenen kuşların her yıl nisan ayında Afrika'dan Türkiye'ye dönüp mayıs ve temmuz döneminde Aras Nehri Kuş Cenneti'nde yumurtladıkları saptandı.

Ağustos ayında Türkiye'den yeniden güneye göçerek eylül ve kasım aylarını Orta Afrika'nın Güney Sudan-Uganda bölgesindeki tropikal sulak alanlarda geçiren kamışçın kuşlarının, aralık ayında tekrar göç ederek ocak mart aylarında Malawi ile Tanzanya-Mozambik sınırındaki Hint Okyanusu kıyısındaki sulak alanlarda bulundukları gözlemlendi.

Kamışçınların göç sürecinde Türkiye ile Afrika arasında toplam 11 bin kilometre yol katettiği tespit edildi. AA

RİSALE-İ NURDAN: KADER-İ İLAHİ SEVK EDİYOR

“Rüya-yı sadıka, hiss-i kalbelvukuun fazla inkişafıdır. Hiss-i kablelvuku ise, herkeste cüz'î, küllî vardır. Hattâ hayvanlarda dahi vardır. Hattâ, bir zaman ben bu hiss-i kablelvukuu, zâhirî ve bâtınî meşhur duygulara ilâve olarak, insanda ve hayvanda "sâika" ve "şâika" namıyla, aynı “sâmia” ve “bâsıra” gibi iki hiss-i âhari ilmen bulmuştum. Ehl-i dalâlet ve ehl-i felsefe, o gayr-ı meş'ur (şuursuz) hislere, hata ederek, ahmakçasına, "sevk-i tabiî" diyorlar. Hâşâ, sevk-i tabiî değil, belki bir nevi ilham-ı fıtrî olarak, insan ve hayvanı kader-i İlâhî sevk ediyor."

"Meselâ, kedi gibi bazı hayvan, gözü kör olduğu vakit, o sevk-i kaderî ile gider, gözüne ilâç olan bir otu bulur, gözüne sürer, iyi olur. Hem rû-yi zeminin sıhhiye memurları hükmünde ve bedevî hayvânâtın cenazelerini kaldırmakla muvazzaf kartal gibi âkilüllâhm(et yiyen) kuşlara, bir günlük mesafeden bir hayvan cenazesinin vücudu, o sevk-i kaderî ile ve o hiss-i kablelvuku ilhamıyla ve o sâika-i İlâhî ile bildirilir ve bulurlar. Hem yeni dünyaya gelmiş bir arı yavrusu, yaşı bir gün iken, havada bir günlük mesafeye gider, havada izini kaybetmeyerek, o sevk-i kaderî ile ve o sâika ilhamıyla döner, yuvasına girer. Hattâ, herkesin başında çok defa tekerrür ediyor ki, birisinden bahsediyorken, âni kapı açılarak, tahminin fevkinde, aynı adam gelir…” (Mektubat, Yirmi sekizinci Mektup)

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Tefekkür Haberleri