28 Şubat, önceki üç darbenin tecrübesinden beslenmiş, askerin kendisine taşeron olarak sivilleri ön safa koyduğu ve en vahimi de siyasetçi eliyle bunu parlamento içinde başardığı korkunç bir hak ihlali ve demokrasiyi katleden bir dönemdir.
Risale-i Nur okuyanın mutlaka, özellikle Ergenekon’la tecessüm eden menhus ruhun yansımalarına karşı birinci derecede siyasi ve bürokratik olarak mücadeleyi yürütenlere ilmen ve fikren, aynı zamanda aktivistleriyle destek vermelidir. Siyasi ve meslek-meşrep tarz ve tercih farkı bu fitne karşısındaki yekvücut mücadeleyi zaafa uğratmamalıdır.
Ergenekon’la başlayan çözülme, ne kadar iki ileri bir geri de olsa; mücadele zemini bazen kaysa da bütün eleştiri ve tevillere rağmen doğru bir mücadeledir, gereklidir ve iyi bir fırsattır.
Herkes bunu aktif bir zeminde fikren yürütmeli ve desteklemelidir. Menhus ruhun halk nezdinde kapalı olan şifreleri bu vesileyle çözlüyor. Bu nokta çok hayatidir ve önemlidir. İnkişafımızın yegane ruhu burada saklıdır.
Hala Ergenekon’u açıkça yazamayan, eleştiremeyen ve kampanyalarla tavır koyamayan dünün ve bugünün bütün demokratları ve sivilleri sınıfta kalmış ve ahlaken çökmüşlerdir. Dünün doğrusu bu günün çöküşünü ve yanlışını maalesef temizlemiyor.
Abdurrahman Canbey'in yazısı için TIKLAYINIZ