Elif Nesibe Özbudak'ın haberi
3 bini aşkın bireysel, 100'den fazla da kurumsal imzanın olduğu bildiride "Bizler 'bu ülkede kadınların kıyafetleri yüzünden aşağılanmasını, haklarının gaspedilmesini, tacize uğramalarını istemiyoruz' diyen herkesi bu ahlaksız yasağa karşı sesini yükseltmeye ve 'ama'sız bir mücadeleye çağırıyoruz. Hükümeti de bu vahim yasağı hayatın her alanından kaldırması için derhal göreve davet ediyoruz. Başörtülü kadınların sabırla yaşayacağı bir 987 yılı daha yok!" deniliyor. Bildiriye imza atarak destek verenler arasında Sezen Aksu, Şanar Yurdatapan, Kutluğ Ataman, Sırrı Süreyya Önder gibi sanat camiasından isimlerin yanı sıra Zeynep Tanbay, Prof. Dr. Murat Belge ve Gülay Göktürk gibi gazeteci ve akademisyenler de yer alıyor. Bildiride dikkat çeken imzaların başında ise Ahmet İnsel ve Faruk Keyman geliyor. Çünkü bu iki isim 2008'de "Türkiye'de bu kadar hak ihlali varken başörtüsünü konuşmanın sırası mı?" ifadelerinin yer aldığı Üçüncü Yol Bildirisi'ni kaleme alan akademisyenlerin arasındaydı.
Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER), dün "28 Şubat 1000 yıl süremez. Kaldırın başörtüsü yasaklarını!" konulu bir basın toplantısı düzenledi. 28 Şubat sonrası başörtüsü takmaları sebebiyle mağdur olan kadınların bir araya gelerek kurdukları dernek, geçtiğimiz pazartesi http://28subat1000yilsuremez.blogspot.com/ adresinde başörtüsü yasağının kaldırılması için başlattıkları imza kampanyasıyla ilgili bilgi verdi. Basın toplantısının açılışını yapan AKDER Genel Sekreteri Neslihan Akbulut, hiçbir insan hakkının birbirine gerekçe olarak gösterilemeyeceği ve özgürlükler arasında hiyerarşik bir düzen olamayacağına dikkat çekti. Akbulut'un ardından konuşan İstanbul Üniversitesi'ndeki akademisyenlik görevinden Kemal Alemdaroğlu tarafından uzaklaştırılan Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş, 13 yıl önce kendisinin maruz kaldığı başörtüsü ayrımcılığını, bugün de üniversitede okuyan kızının yaşadığını söyledi.
Taraf Gazetesi yazarı Ferhat Kentel de bundan önce genelde darbeler karşısında net tavır alınmasının beklendiğine ama artık insanların keskin evet ve hayırlarının olmadığına dikkat çekti. Kendi düşüncelerinin zamanla değiştiğini ve kalıplaşmış önyargılarının azaldığını anlatan Kentel, artık darbeler karşısında durabilecek çok büyük bir kitlenin de varlığına işaret ederek herkesi pazar günü yapılacak yürüyüşe davet etti. Sosyalist ve Marksist kimliğiyle toplantıda yer aldığını söyleyen gazeteci Aydın Engin de "Ne zaman başörtülü ile başörtülü, Alevi ile Alevi, Ermeni ile Ermeni olabilirsek bu problemin çözümü için bir şansımız var. Yoksa kadın bedeni üzerine siyasal manevra üreten bıyıklıların bir şey üretemeyeceği anlaşılmıştır." diye konuştu. SHP Başkanı Hüseyin Ergün ise parti görüşü olmasa da kendisinin başörtüsü özgürlüğünden yana olduğunu ifade etti.
Zaman