Risale Haber-Haber Merkezi
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Said Nursi'nin demokrasinin istibdata dayalı bir din devletinden daha çok İslam’a yakın olduğunu yazdığını söyledi.
Haber 7'deki yazısında 28 Şubat MGK’sının 18 maddelik bildirgesinde tehlikenin üç ana başlıkta toplandığını belirten Tarhan, bunlardan birinin de "Tarikat ve Cemaatler yasa dışı yapılar olup iç tehdit olarak Türkiye’de Din devleti kurma konusunda hızla ilerlemektedirler" şeklindeki madde olduğunu söyledi.
Gelişmiş rejimlerin duyum, vehim, kuruntu ve paranoya ile değil somut gerçeklerle hareket edeceklerine dikkat çeken Tarhan, irtica paranoyalarının boşa çıktığını belirterek, "Sosyolojik bir yapı olan tarikat ve cemaatlerin yasadışı siyasi ve devlet talepleri yokmuş ki bir adet sonuçlanmış yargı kararı oluşmadı. Tam tersi Ergenekon, Kafes, Balyoz, askeri casusluk gibi darbeci ideoloji taraftarlarının oluşturduğu derin yapıların devlete karşı işlenen suçları yargı sürecine girdi. Demek 28 Şubat süreci dost ve düşmanını karıştırma süreci imiş" dedi.
Türkiye'nin İran olacağı korkusunun da pompalandığını hatırlatan Tarhan, Bediüzzaman'ın Münazarat'taki cümlesini aktardı. Tarhan, "Gerçekte Türk toplumu ile İran toplumunun dokusu aynı değildi ve İslam dininin İran yorumu Anadolu kanaat önderlerince kabul görmüyordu. Türkiye’de yetişen İslam alimleri özellikle Bediüzzaman Said Nursi 'Rızaya dayalı yönetim olan demokrasinin istibdata dayalı bir din devletinden daha çok İslam’a yakın olduğu' tezini Münazarat isimli eserinde Meşrutiyet döneminde açıkça yazmıştı" şeklinde yazdı.
2010 yılında Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin değiştiğini irticanın Genelkurmay tarafından iç tehdit olarak algılanmadığını kaydeden Tarhan, "Demek ki 28 Şubat temelsiz ve dayanaksız bir süreçmiş. 28 Şubat sürecinde üretilen Batı Çalışma Grubu raporları hep temelsiz ve dayanaksız çıktı. Bu durum ya paranoyadır ya da tasarlanmış planlanmış bir Psikolojik Savaş projesidir,özetle o dönem komutanlarının kullanıldıklarının acı bir göstergesidir" dedi.
Yazının tamamı için TIKLAYINIZ