Aykut Türel'in haberi:
28 Şubat sürecinde, darbecilere karşı dik duruşuyla gönüllerde taht kuran Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının eski Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Hakk'ın rahmetine kavuştu. Son bir aydır solunum yetmezliği teşhisiyle tedavi gören Başoğlu, dün sabah saatlerinde Ankara Ümitköy'deki evinde vefat etti.
28 ŞUBATÇILAR DA YARGILANSIN
Türkiye, Mustafa Başoğlu'nu sendikacı ve siyasetçi kişiliği ile biliyordu ancak asıl tanınmasına neden olan özelliği, 28 Şubat sürecinde, darbecilere karşı korkusuzca dik durmasıydı. Başoğlu'nu hasta yatağında en çok mutlu eden olay 12 Eylül darbecilerinin yargılanacağı davanın açılması oldu. Davanın ilk duruşmasının 4 Nisan'da görülecek olduğunu öğrenen Başoğlu'nun ilk sözü: "12 Eylül gibi 28 Şubat'ta inşallah yargılanır. 28 Şubat'ın yargılanması demokrasiyi rayına oturtacaktır" şeklindeydi. Hayatının son günlerinde BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü gibi bir ölüm dileyen Başoğlu, "Muhsin Başkan'a çok özeniyorum. Onun yanına Tacettin Dergahı'na gömülmek isterim" şeklinde vasiyette bulunduğu öğrenildi.
SENDİKALAR DARBEYİ DESTEKLEDİ
Başoğlu, 28 Şubat sürecinde darbeye destek veren ve 5'li çete olarak bilinen sendika başkanlarıyla tartışmaları nedeniyle danışmanı olduğu Demirel'e şikayet edilmişti. Başoğlu, olayı şöyle anlatmıştı: "DİSK Başkanı Rıdvan Budak'a bir toplantıda 'Sen darbecisin' çıkışı yaptım. Budak, karşılık olarak 'Seni Cumhurbaşkanı Demirel'e şikayet ederim, Demirel'in politikasına aykırı hareket ediyorsun' dedi. TİSK Başkanı Refik Baydur ve Türk-İş Başkanı Bayram Meral ile de tartıştık. Darbeyi sahiplenmişler. 'Sen böyle demeç veremezsin' dediler. Bunlar daha sonra çoğaldılar TOBB ve KESK gibi. 5 milyon kişi onaylıyor dediler. Seçime gitseler 5 rey alamazlar dedim. Öyle gösterdiler ama. 28 Şubat'ı yapanlar bunu bir sivil darbe anlamına gelen propaganda yapıyordu. Sivil toplum örgütlerini çoğalttılar."
GENERALLİ SENDİKA TOPLANTISI
28 Şubat sürecinde sendikalarla bir general başkanlığında toplantı yapıldığını aktaran Başoğlu, o toplantıya Türk-İş'in o dönemki başkanı Bayram Meral'in katıldığını, Meral'e toplantının konusuyla ilgili sorular sorduğunu, Meral'in verdiği 'Ankara Valisi vardı. Biz orada yükseköğretimdeki çocuklara yurt meselesini konuştuk' cevabına şaşırdığını aktarmıştı. Başoğlu şöyle konuşmuştu: "Tabii öyle olmadı, başka şeyler konuşuldu. Sivilleri çağırıyorlar, asker bilgi veriyor, şartlandırıyor gönderiyor. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer o dönemde Erzurum'da bir toplantı yaptı. 'Asker darbe yapar biz destekleriz' dedi. Ben Şemsi'ye sordum. 'Ben öyle demedim' dedi. 28 Şubatçılar sürekli olarak işçileri ve işverenleri kendi yanlarında görmek için çalışıyordu. Hakimler ve savcıları topluyorlardı ya. Ama siviller 28 Şubat'ı istemedi."
DEMiREL ARKASINDA DURMADI
Başoğlu, 28 Şubat sürecinde Başdanışmanlığını yaptığı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yollarını ayırmasını ise şöyle ifade etmişti: "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri istifamı istedi. 'Demirel istemeden istifa etmem' dedim. Sonra Cumhurbaşkanı Demirel'i Esenboğa Havalimanı'ndan uğurlamaya gittik. Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan geldi beni öptü. Bir akşam önce Kemal Gürüz ile televizyonda tartışmıştık. Yaveri vardı asker. 'Kutan seni niye öptü' dedi. 'Sen başörtüsü yasağına karışıyorsun. Cumhurbaşkanının politikası bu değil' dedi. Ben de 'Demirel bana böyle söylemedi' dedim. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri beni çağırdı. 'İstifa et' dedi. Sonra Demirel'e gittim, konuştum. 'İstifa etme' demedi. Demirel'den gelmiş istifa isteği. Yani ben de başörtüsü mağduruyum. Doktorlar, avukatlar mağdur, ben de böyle mağdurum."
Yeni Şafak