Şükran Çiftçi'nin haberi
Meryem Yıldırım, kendi ifadesiyle bir terapist. Manuel terapi yapıyor. Ama yaptığı işi bu iki kelime özetlemek mümkün değil. Bugüne kadar yüzlerce bel fıtığı hastasını ameliyatsız ayağa kaldıran Yıldırım'ın elinin değdiği isimler arasında kimler yok ki!.. Fakat onun derdi başka. Türkiye'ye omurganın önemini öğretmek. Yıldırım, "Namazın kıymeti bilinse omurgası bozuk kimse kalmaz. Sadece sabah namazı bile felçi önler"diyor
Meryem Yıldırım, on parmağında on marifet olan Ukraynalı bir terapist Makine Mühendisi ama aynı zamanda opera solisti. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de yaşayan Meryem Yıldırım'ın Türkiye'ye gelmesi ve kalmasında da bu opera sanatçılığının rolü büyük. Gürcistan'da yaşarken İtalya'da opera ile ilgili bir yarışmaya katılmak için Trabzon'a gelen ve bir otelde uçağını bekleyen Meryem Yıldırım'ın hayatı, o otelin lobisinde değişmiş. Lobide koltuk üzerinde kıvranan bir kişiyi görünce İngilizce 'Can I help you' -Size yardım edebilir miyim' diyen Meryem Hanım, bu kişinin daha sonra İstanbul Hava Yolları Genel Müdürü Şerafettin Aydın olduğunu öğrenmiş. Meryem Hanım sayesinde ağrılarından kurtulan Aydın, hemen dostu, eski Trabzonsporlu futbolcu Ünal Kahraman'ı, o da Şenol Güneş'i aramış. Meryem Hanım'ı Trabzon'da kalmaya ikna eden Aydın, Trabzon küçük bir şehir, Meryem Hanım da Ukraynalı genç bir kadın olması nedeniyle dedikodudan çekinerek bunu saklamış. Herkesten gizli olarak Şenol Güneş ve arkadaşları, İl Sağlık Müdürü'nün evinde terapiye devam etmişler. Tabi terapi uygulanan kişiler bu isimlerle kalmamış. Önce 27 yaşında felçli genç bir çocuk, arkasından gözleri görmeyen genç bir kız getirmişler. Adeta bir Kemal Sunal filmi gibi, kızın gözleri açılınca, genç yürümeye başlayınca Meryem Hanım'ın ismi Trabzon'da dilden dile konuşulmaya başlamış.
MERAL AKŞENER KEŞFEDİNCE....
Meryem Hanım'ın şöhreti İçişleri Bakanlığı sırasında Meral Akşener tarafından Ankara'ya davet edilmesiyle daha da artmış. Burada gözlerden ırak bir evde Afganistanlı Türkmen lider General Raşit Dostum'u tedavi eden Meryem Hanım'a Ankara'daki bu zorunlu konaklama sırasında bir çok üst düzey bürokrat getirilmiş. "Evden dışarı çıkmamıza bile izin verilmiyordu" diye anlatıyor Meryem Hanım o günleri. Bu zorunlu konaklama bitince yine bir çok ünlü ismin yardımıyla İstanbul'a taşınmış. Şimdi İstanbul'da terapilerine devam ediyorlar.
Meryem Hanım ve oğlu Deniz'in hayatları aslında bir kelimeden ibaret: Omurga. Halk arasındaki karakterli, onurlu insanlar için söylenen 'sağlam bir omurgaya sahip' deyiminin gerçek anlamını Meryem Hanım ve Deniz sayesinde bir kez daha keşfediyorsunuz. Omurgadan kaynaklanan herhangi bir sağlık sorununun vücudun sağlıklı işleyişini bozduğunu ifade eden Meryem Hanım, omurganın önemini şöyle anlatıyor: "Omurganın içinde bulunan Medulla Spinalis isimli nokta, merkezi sinir sistemin bir uzantısı olup bütün dokular ile beyin arasındaki iletişimden sorumlu, karmaşık bir yapıya sahiptir. Omurgada, ufak, zararsız olarak görünen eğrilik veya ağrı, bir süre sonra ciddi fiziksel ve zihinsel sorunlara yol açabilir, çünkü omurgadan kaynaklanan herhangi bir hastalık sinsi ve başlarda hiç belirti vermeden gelişir. Yüzyıllar önce insan doğası ile uğraşan İbn'i Sina gibi aydınlar şunu fark etmişler; vücut bir bütündür. Birçok birimden oluşan karmaşık bir sistemdir. Eğer bu karmaşık ve son derece düzenli sistemde her hangi bir birimde aksama olursa, bütün sistem mutlaka etkilenir. Omurga bütün birimlerle bağlantılı olduğu için, hasar gören omurga bölümü ile ilgili oluşumlar hasar görür."
Meryem Yıldırım, terapi sırasında Bismillah kelimesini ağzından düşürmüyor ve hastalarının da söylemesini istiyor. Bismillah kelimesinin rahatlık verdiğini dile getiriyor. Yıldırım, omurga sağlığı konusunda da çarpıcı bir uyarı yapıyor: Müslümanlar ellerindeki hazinenin kıymetini bilmiyor. Her gün 5 vakit namaz kılsanız, ama tüm hareketleri düzgün yapsanız omurganız sapasağlam kalır."
Yeni Şafak