İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 23 Mart 1960'ta Urfa'da vefat etti. Bediüzzaman ve talebeleri Isparta'dan 4 gün önce yola çıkmıştı. Cenab-ı hakkın yardımı ile takip eden polisleri atlatarak uzun bir yoldan sonra Urfa'ya vardılar.
İpek Palas Oteline yerleşen Bediüzzaman ve talebelerinin geldiğini duyan Urfalılar otel çevresinde toplanmaya başladı. İçişleri Bakanı ise Bediüzzaman'ın Urfa'dan geri gönderilmesini istemişti.
Ancak Urfa halkı "misafirimizi bırakmayız" diyerek direndi. Başta Urfa olmak üzere çevre illerdenden Ankara'ya tepki telgrafları gönderildi.
O günleri merhum Abdullah Yeğin ağabey şöyle anlatmıştı:
"Birden polisler gelmeye başladı. Gelir gelmez de hemen bize tebligatta bulundular. Dediler “İçişleri Bakanlığından emir var Hoca Efendinin burada kalmaması lazım, burada durmasın, derhal buradan gidin.”
Daha sonra bu emir İçişleri Bakanlığından geldiği için, biz her tarafa, tanıdıklarımıza, çevre illere Maraş’a Ankara’ya, tanıdık bütün Nur talebelerine telefon ediyoruz. İçişleri Bakanlığı “böyle böyle demiş, Üstadımız Urfa’da hastadır rahatsızdır, şimdi yola çıkamaz gelemez gidin Menderes’le veya içişleriyle temasa geçin, müsaade etsinler burada kalsın” diye telgraflar çekiyoruz, telefonlar ediyoruz. Daha sonra oranın Demokrat Parti başkanı Mehmet Hatipoğlu geldi. “Bediüzzaman bizim misafirimizdir, biz onu hiçbir yere veremeyiz. Bizim misafirimiz Allah misafiridir, kimseye vermeyiz” dedi.
O telgraflardan bazıları gün yüzüne çıktı.