TDV Kocatepe Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Dünyayı İyilik Değiştirecek” sloganı ile düzenledikleri Uluslararası İyilik Ödülleri’nin sahipleri 500 iyilik hikayesi arasından belirlendiğini söyledi.
Başkan Erbaş, “Uluslar Arası İyilik Ödülleri”ni her nevi kötülüğün yaygınlaştığı bir dünyada iyilere teveccühle iyiliği teşvik etmek adına düzenlediklerini kaydetti.
İslam’ın en temel hedeflerinden birisinin yeryüzünde iyiliği ve güzel ahlakı yaymak; kötülüğü ve çirkinliği de ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Bu bağlamda Müslümanların görevi ise bu hedefleri gerçekleştirmek ve yaşanabilir bir dünya inşa etmek için seferberlik ruhuyla çalışmaktır” dedi.
Ödül töreni 12 Mart’ta
6. Uluslararası İyilik Ödülleri Programı, 12 Mart 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre ve Kültür Merkezinde yapılacak. Ayrıca ‘Uluslararası İyilik Ödülleri’ kapsamında değerlendirilen vefa ödülünün bu yılki sahibi de bu programda açıklanacak.
Komisyonlar tarafından ciddi bir çalışma ve titiz bir değerlendirme sonucunda bu yıl Uluslararası İyilik Ödülü verilmesi kararlaştırılan 7 iyilik öncüsünün isimleri şöyle:
Yusuf İslam (Cat Stevens)
Yaptığı insani çalışmalarla örnek bir isim hâline gelen Yusuf İslam, bestelediği “Barış Treni” isimli şarkıyla dünyada iyi şeylerin olması için herkesin üstüne düşeni yapması gerektiğini anlattı. Şarkısından aldığı ilhamla “Barış Treni” isimli bir projeyi hayata geçirdi. Barış Treni, Dünya üzerindeki mazlumlara, mağdurlara yardım etmek, onlara selamı, huzuru, esenliği götürmek için yola çıkmıştır. Yusuf İslam, mümince duruşu ve yaptıklarıyla hem Müslüman hem de gayrimüslimlerin kalplerine dokunmayı başardı.
İngiltere’de Avrupa’nın ilk çevre dostu Cambridge Cami’nin yapımına çok önemli katkılar sunan Yusuf İslam, aynı zamanda bu caminin mütevelli heyeti üyesidir.
Sıraj Wahhaj
Önceki ismi Jeffrey Kearse… New York’da Hristiyan bir ailenin üyesi olarak dünyaya geldi.
Gençlik yıllarında kiliseye düzenli olarak devam eden hatta genç yaşına rağmen kilisede eğitim bile veren bir öğreticiydi. 1969 yılında İslamiyet’i seçti. 1978 yılında Mekke’de eğitim aldı ve ismini “Parlak Işık” anlamına gelen Siraj Wahhaj olarak değiştirdi.
Bir giyim mağazasını satın alıp Takva Mescidi ismiyle kullanan Siraj Wahhaj, günümüzde de bu mescitte dersler vermekte, İslami konularda insanları bilgilendirmektedir. Aynı zamanda Wahhaj, uyuşturucuya karşı ciddi mücadeleler vermekte, İslamiyet’in parlak ışığını ulaşabildiği herkese yaymaya devam etmektedir.
Gamze Özçelik
Yaklaşık 8 sene önce bir iyilik için gönüllü gittiği bir Afrika’dan sonra kendini adeta mazlumlara yardımcı olmaya adadı.
Kamerun’da su kuyusu açarak, İdlip’te savaş mağduru olan çocukların ya da dünyanın herhangi bir yerindeki yetimlerin yardımına koşarak onlara umut ışığı olmaya devam ediyor.
Minberci Ali Önder
Sivas’ın Suçatı beldesinde yaşayan Ali Önder, yıllardır ahşabı ince ince işleyerek minber yapıyor. 86 yaşındaki Ali dede bugüne kadar yaptığı minberleri Türkiye’nin dört bir tarafındaki camilere bağışlamıştır. Camilerde her cuma kendi yaptığı minbere çıkılarak hutbe okunduğunu bilmek onun mutluluğunu bir kat daha arttırıyor.
Abdulkadir Geylani Tekgöz
Girdiği cezaevinde hafız olan bir kardeşimiz. Tek bir harfini bile bilmediği Kur’an-ı Kerim’i cezaevinde öğrenerek ezberlemeye başladı. On beş ayın sonunda ise hafızlığını tamamlayarak icazetini aldı. Şimdi ise eline aldığı hafızlık meşalesiyle diğer arkadaşlarının öncüsü olmuştur. Onun sayesinde cezaevindeki on üç kişi daha hafızlık eğitimi almaya başladı.
Mehmet Şirin Çiçek
İstanbul sokaklarında minibüs şoförü kardeşimiz. Onun minibüsünde yolcular hem keyifli bir yolculuk yapıyor hem de minibüsün içindeki ve dışındaki afişleri okuyarak daha bilinçli bir hâlde minibüsten iniyorlar.
Her ay iki kız çocuğunun eğitim masrafını karşılayan ve minibüsünde sattığı sularla her gün yüzden fazla sokak hayvanına mama alan Mehmet Şirin Çiçek’in yaptığı iyilikleri saymaya kelimeler yetmiyor. Onun ekmek teknesiyle yaptığı iyilikler diğer şoförlere de ilham kaynağı oluyor.
Mehmet Şirin Çiçek, bizlere, iyiliğin bir ucundan tutmanın o kadar da zor olmadığını gösteriyor.
Ahmet Aydemir
Nevşehir Esentepe Mahallesi’nde bulunan Taşlıbel Çiçekli Camii din görevlisi. Ahmet Aydemir sayesinde herkesin hayran kalacağı bir mekân hâline dönüştü. Ahmet Hoca, 1995 yılında saksılara çiçekler ekip camiye getirdi. Bir süre sonra çocukların camiye gelmesini sağlamak için çiçeklere çocukların ismini verdi. Bu sayede 300 çocuk 300 çiçekle adeta kardeş oldu. Ahmet Hoca hem çocukların camiye gelmelerini sağlamış hem de onlara sorumluluk vermiş oldu. Böylece Taşlıbel Çiçekli Camii hem çocuk açtı hem de çiçek açtı. Caminin yanına bir de aşevi yapan Ahmet Hoca, her gün yüzlerce fakir fukaranın orada yemesini, içmesini sağlayarak büyük bir faaliyete daha imza atmış oldu.