Merkeze bağlı Sarılı köyünde çobanlık yaparken 1988'de girdiği üniversite sınavını kazanan Gür, Fırat Üniversitesi (FÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü'ne yerleşti.Fizik profesörü olabilme hayaliyle başladığı üniversite eğitimine maddi imkansızlıklar nedeniyle 2. sınıfta ara vermek zorunda kalan Gür, öğrenci affından faydalanarak yıllar sonra okul sıralarına döndü. FÜ Fen Fakültesi Fizik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gür, derslerdeki başarısı ve okuma azmiyle dikkati çekiyor.
Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokuldan itibaren bilime karşı büyük merakı bulunduğunu ve ailesinin maddi imkansızlıklarına rağmen lise eğitimini tamamlayarak fizik bölümünü kazandığını söyledi. Üniversiteye başladığı dönemde 4 çocuk babası olduğunu, hem okul hem de köy işlerini bir arada götürememesi üzerine maddi sıkıntı yaşadığını ifade eden Gür, “Borçlarımı ödeyebilmek için geçici olarak okulumu bırakmak zorunda kaldım. Allah devletimizden razı olsun, bir af getirdi. Bu aftan yararlanarak tahsilime devam ettim. Af olmasa bile sınava girip üniversiteyi yeniden kazanacaktım” dedi.
KİTAPLARINI HAYVANLARININ YANINA BIRAKTI
Üniversiteye gidemediği yıllarda da okumayı bırakmadığını vurgulayan Gür, sürekli fizik, bilim ve teknolojiyle ilgili kitaplar alarak, gündüzleri hayvanlarını otlatırken dağda bayırda, akşamları da evde okumaya devam ettiğini bildirdi. Uzun aradan sonra tekrar okula dönmenin mutluluğunu yaşadığını dile getiren Gür, kitaplarının yarısını, hayvanlarının yanında bıraktığını anlattı. Yaklaşık bin 200 kitabı arazide brandanın altında muhafaza ettiğini belirten Gür, “Eve gidip gelmek zaman aldığı için kitaplarımın bir kısmını buraya, hayvanlarımın yanına getirdim. Hem hayvanlarımı hem de kitaplarımı çok seviyorum. Burada doğayla içi içe kitaplarımı da okuyorum, hayvanlarıma da bakıyorum, çayımı da içiyorum, kahvaltımı da yapıyorum. Bu şekilde yaşamak zevk veriyor” diye konuştu.
Üniversiteyi bir an önce bitirmek için ev, okul ve arazide sürekli derslerine çalıştığını kaydeden Gür, “Derslerimi çok seviyorum, sınavlarımda 60-70'in üzerinde alıyorum. Okulu bitirirsem inşallah yüksek lisans yapacağım” dedi.
“HEM KİTAPLARINDAN HEM DE HAYVANLARINDAN VAZGEÇMİYOR”
Nezahat Gür (56) ise eşini tanıdığı günden beri hep üniversite diploması almanın hayalini kurduğunu, kendisinin de elinden geldiğince ona destek vermeye çalıştığını söyledi. Eşinin diplomasını alıp, daha iyi bir iş sahibi olmasını istediğini anlatan Gür, “Kitaplarını da hayvanların yakınına koymuş, burada hem ders çalışsın hem de hayvanlarıyla ilgilensin. Hayvanlara da bakıyor, kitaplarıyla da ilgileniyor. Zeki iyi biridir, kendisinden çok razıyım. İnşallah okur, diplomasını alır. Zaten yaşımız geçmiş, ne kaldı? Ben 56 yaşındayım, yine de biraz rahat etmek istiyoruz” diye konuştu.
“ZEKİ BEY'İ TAKDİRLE KARŞILIYORUZ”
FÜ Fen Fakültesi Katıhal Fiziği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Yakuphanoğlu ise öğrencisinin yaşına rağmen üstün bir gayret göstererek hem köydeki işlerini yürüttüğünü hem de üniversite okuduğunu dile getirdi. Gür'ün en kısa zamanda mezun olup diplomasını alacağına inandıklarını vurgulayan Yakuphanoğlu, “Zeki Bey, köyde çobanlık yapıyor ve yorucu işine rağmen hiç yılmadan sürekli derslerini takip ediyor, üniversiteye gelip derslerine katılıyor. Bunu takdire şayan görüyoruz” ifadelerini kullandı.
aa