RisaleHaber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi'nin ilk talebelerinden Ahmet Feyzi Kul'un bugün 37. vefat yıldönümü...
Ahmet Feyzi Kul, Afyon ve Denizli cezaevlerinde Bediüzzaman'la birlikte bulundu. 1930 yılında Risale-i Nur ile tanışan Kul, hayatının sonuna kadar da Risae-i Nur hizmetiyle meşgul oldu.
"Ağabeyler Anlatıyor" kitabı yazar Ömer Özcan'ın hazırladığı, Ahmet Feyzi Kul'un biyografisi:
AHMED FEYZİ KUL
1898 senesinde Isparta’nın Uluborlu İlçesinde dünyaya gelen Ahmet Feyzi Kul, daha çok İzmir’e bağlı Selçuk İlçesinin Çamlık köyünde yaşamıştır. Osmanlı’nın son dönemlerinde “İstanbul Dar-ül Fünun Mektebi”ni bitiren Ahmed Feyzi Kul, 1. Cihan Harbine katılmış ve Filistin Cephesinde 2 yıl İngilizlerin elinde esir kalmıştır. Savaş Gazisidir, bir eli çolaktır ve alnında bir şarapnel izi vardır.
Ahmed Feyzi Kul, 1930’lu yılların başlarında Milaslı Halil İbrahim Çöllüoğlu vasıtasıyla Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini tanımıştır. Üstadına yazdığı ilk mektupta ‘Aydın Müftüsü’ diye imza atınca (Barla L. 187) 1935 Eskişehir hapsinden kurtulmuş, yerine Aydın Müftüsü gitmiştir. Fakat daha sonraki 1943 Denizli ve 1948 Afyon hapislerinde yatmıştır.
1968’den 1972’ye kadar Ahmed Feyzi Kul ağabeyi İzmir’de muhtelif ev derslerinde, Kemeraltı Camii Kütüphanesinde, Çamlıktaki evinde onlarca defa görmek ve dinlemek nasip oldu. En çok hafızamda kalan ve belleğime kazınan, o muhteşem sesi ve hitabesidir… Ekseriya, dersleri ve muhataplarını uyuklar gibi dinleyen veya dinlemez gibi görünen Ahmed Feyzi Kul, sırtını değil, omuzlarını duvara dayayarak otururdu. Kıyafetiyle, duruşuyla, konuşuncaya kadar varlığı pek fark edilmeyen Ahmed Feyzi ağabey; ağzını açıp da konuşmaya başlayınca, herkes, elektriklenmiş gibi O’na odaklanır, başlar o’na çevrilir, ağızlar açık, kulaklar pürdikkat, hayret, takdir, keyif ve iştiyakla takip edilirdi… Türkçeyi adeta tecvid kaidelerine göre kullanan Ahmed Feyzi ağabeyin, hitabesinin ve vukufiyetinin tesiri altında kalmamak mümkün değildir…
Müdakkik bir nur talebesi olan kardeşi Mehmed Emin Kul ile Çamlıktaki evlerinin bahçesinde tatlı–sert belâgat şaheseri diyebileceğim sohbetleri; Fethullah Gülen Hoca Efendi ile lâtifeleri; dersleri, sohbetleri unutulacak gibi değildir… (Ahmed Feyzi ağabeyi göremeyenler için bir tüyo; O’na, sesi ve görüntüsüyle en çok oğullarından Faruk Kul benziyor ve Çamlık’ta oturuyor...)
Afyon Mahkemesinde ‘Bu asırda zuhur eden Risale-i Nur'a ve müellifine’ işaret eden; ayet ve hadislerden istihraç yapan “Mâidet-ül Kur'an” adlı eserinin çok mevzubahis edildiğini ve bu sebeple hapishanede çok sıkıntılar çekildiğini; fakat o meşhur “şaşaalı Müdafaası”nın mahkemenin seyrini değiştirdiğini Sungur ağabey her yerde anlatıyor. Şualar 536’da Üstad Hazretlerinin bu sıkıntıyla ilgili bir mektubu vardır. Daha sonra “Mâidetü'l-Kur'an” bizzat Bediüzzaman tarafından “Tılsımlar Mecmuası”na zeyl (ek) olarak konulmuştur. Hz. Üstad, Ahmed Feyzi Kul’a çok iltifatlar ediyor ve O’na 'Risale-i Nur'un Manevi Avukatı' diyor. Nur talebeleri Ahmet Feyzi’nin olağanüstü hitabet kabiliyetini ve ilm-i cifr’e olan vukufiyetini iyi bilirler. Ahmed Feyzi ağabey 1972 de Antalya’da vefat etmiştir, kabirleri Çamlık’tadır.
İLGİLİ HABER: Ağabeyler Ahmet Feyzi Kul'u anlatıyor