Başkan Barack Obama 2017'de, Amerika'nın 110 bin mülteci kabul edeceğini açıkladı. Bu rakam daha önce 2017 yılı için hedeflenen rakamdan yüzde 30 daha fazla.
Bu kadar yüksek bir rakamda mültecinin Amerika'ya yerleştirileceği açıklamasını en son 1995 yılında eski Başkan Bill Clinton yapmıştı. Clinton döneminde 112 bin mülteci Amerika'ya giriş yapmıştı.
Obama yönetimi, önümüzdeki yıl daha önce açıklanan rakamlardan daha fazla mülteciyi Amerika'ya yerleştirmeyi planlıyor. Obama yönetimi 2016 yılında, hedeflediği 10 bin göçmeni, beş eksikle, ülkeye yerleştirdi.
Başkan Obama, konuyla ilgili planını Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı sırasında resmi olarak açıkladı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın Nüfus, Mülteciler ve Göçmenlik İşleri'nden Sorumlu Müsteşarı Mark Storella, Amerika'nın mülteci kabul prosedürü hakkında şu bilgiyi verdi: "Prosedür, göçmenlerin ülkelerini terk etmeleriyle başlıyor ve ilk adım Birleşmiş Milletler Göçmenlik Komiserliği'nin onlarla kurduğu ilk temasla gerçekleşiyor. Bundan sonra da bu göçmenlerle ilgili bilgiler, Amerika'ya iletiliyor.
İkinci adım da Amerika dışında gerçekleşiyor. Dünyada 9 farklı bölgede Göçmen Yardım Merkezlerimiz bulunuyor. Bu merkezler, Birleşmiş Milletler'le birlikte çalışarak göçmenlerin geçmişlerini ve sundukları belgeleri inceliyor. Daha sonra da mülteci kabul programına başvuruları yapılıyor. Bundan sonraki güvenlik soruşturması da İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Aslında bu soruşturmaya İç Güvenlik Bakanlığı'nın yanı sıra federal hükümetin diğer güvenlikle ilgili birimleri de katılıyor. Mülteciler hakkında yetiştirilen uzmanlar, farklı ülkelere giderek orada bulunan mültecilerle mülakat yapıyor. Mülakatlar çok uzun sürebiliyor ve sonunda da başvuru sahiplerinin mülteci statüsüne girip girmeyeceğine karar veriliyor. Daha sonra ellerinde bulunan bilgileri, ABD'de bulunan yerleştirme dairelerine yolluyor. 9 farklı yerleştirme dairesiyle çalışıyoruz. Bu birimler, Amerika'da sayıları 350'yi bulan farklı bölgelere mülteci yerleştiriyor.”
Bu prosedür tamamlandıktan sonra mülteciler, Amerika'daki yeni evlerine gitmek üzere uçağa bindiriliyor. Mültecilere, taşınma masrafları için bir miktar borç veriliyor. Onlar da aldıkları kredinin tümünü daha sonra geri ödüyor.
Dışişleri Bakanlığı'nın mülteci kabul süreci hakkında ayrıntılı bilgi veren yetkili, yerleştirme programında dikkate alınan kriterlere de açıklık getirdi: "Yerel düzeyde birçok farklı kuruluşla birlikte çalışıyoruz. 9 büyük yerleştirme dairesi her hafta buluşuyor ve farklı durumları inceleyerek belirli gruba ait mültecilerin nereye yerleştirilmesi gerektiğini kararlaştırıyor. Bu kuruluşlar ayrıca sivil toplum örgütleri, yerel liderler, dini liderler ve mülteci koordinatörleri gibi daha küçük örgütlerle çalışarak mültecilere yer ayarlıyor. Bu tür kararları alırken de, çevrelerinde yakınları olup olmadığına, o bölgedeki okulların çocukları için yeterliliğine ve destek görecekleri sosyal bir ağ bulunup-bulunmadığına bakıyorlar.”
Göçmenleri bekleyen sorunlar
Göçmenlerin karşılaştıkları en büyük sorunlar neler? Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın Nüfus, Mülteciler ve Göçmenlik İşleri'nden Sorumlu Müsteşarı Mark Storella, bu konuya şöyle açıklık getiriyor: "Göçmenler yeni bir ülkeye taşınıyor, yeni bir dil öğrenmek zorunda kalıyor. Maddi olarak da ayakta durabilmeleri gerekiyor. Bunun için biz de programımızı, Amerika'ya yerleşmesine yardımcı olduğumuz mültecilerin kısa bir sürede kendi ayakları üstünde durabilmelerini sağlayacak şekilde ayarlıyoruz, yani bir iş sahibi olmalarını istiyoruz. Bir süre için idare etmelerini sağlayan kredi onlar için iyi bir başlangıç, çünkü bu sayede topluma uyum sağlamaları kolaylaşıyor. Çocukların gideceği okullar da çok önemli çünkü herkes çocuğunun eğitimine önem verir. Amerikan yasalarına göre okul yaşına gelmiş her çocuğun okula gitmesi gerekiyor.”
Alman güvenlik güçleri, 3 Suriyeli mülteciyi IŞİD üyesi oldukları ve terör saldırısı planladıkları gerekçesiyle bir süre önce tutukladı. Bu tür kişilerin mülteci kisvesi altında, Amerika'ya girebilmesi mümkün mü? Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın Nüfus, Mülteciler ve Göçmenlik İşleri'nden Sorumlu Müsteşarı Mark Storella, bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Amerika'ya gelmek isteyen her mülteci çok zor ve kapsamlı bir taramadan geçiyor. Kötü niyetle ülkeye girmek isteyen mültecileri eleyebilmek için her olanağı dikkatle gözden geçiriyoruz. Bu nedenle buraya gelen ve gelecek mültecilerin güvenilir olduğunu söyleyebilirim. Amerika'ya gelmek isteyenlerin, ülkelerinde yaşadıkları vahşetten kaçıyor olmaları gerekiyor. Bu kişiler zaten terörden ve şiddetten kaçıyor. Gördükleri destek nedeniyle Amerika'ya gelen mülteciler minnet duygusu içinde oluyor.”
Amerika'ya göç eden mültecilerin erkek-kadın oranı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Amerika'ya gelen Suriyeliler'in çoğunluğunu hangi grup oluşturuyor? Gelen aileler daha çok az gelirli bölgelere mi yerleştiriliyor? Dışişleri Müşteşarı Storella bu soruları şöyle yanıtladı: "Suriye'den Amerika'ya göç eden mültecilerin yüzde 80'ini kadın ve çocukların oluşturuyor. Bu oranın yüzde 60'ı da çocuklar. Aileye yerleşme sırasında eşlik eden erkeklerin çoğunluğu ya büyükbaba, ya da baba veya ailenin en büyük oğlundan oluşuyor. Amerika'ya yerleşen Suriyeliler'in sadece yüzde 1'i yalnız erkekler.Ve bu kişiler çok kapsamlı ve zorlu bir güvenlik soruşturmasından geçtikten sonra ülkeye girişlerine izin veriliyor. En önemli hedeflerimizden biri mültecilerin en kısa zamanda kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak. Aslında aldıkları yardım çok az ve iş bulmaları gerekiyor. Bu nedenle mültecileri kiraların çok yüksek olmadığı yerlere yerleştiriyoruz. Ancak Detroit veya Cleveland gibi kentlerin mültecilere kucak açan yerler olduğunu söyleyebilirim. Bize daha fazla mülteci yerleştirebileceğimizi çünkü mültecilerin kent ekonomisine katkıda bulunduğunu söylüyorlar. Yerel örgütlerle birlikte çalıştığımız için onların bu konuda ne kadar istekli olduğunu görüyoruz.”
Peki Başkan Obama, Amerika'ya kabul edilecek mülteci sayısından memnun mu? Sayının az olduğu yolundaki eleştirilere katılıyor mu? Storella'ya göre, Başkan Obama, konunun küresel bir sorun olduğuna inanıyor ve Amerika'nın sayı konusunda koyduğu hedeflere ulaşmasını istiyor: "Dünya mülteci kriziyle karşı karşıya kaldığında Başkan Obama, Amerika'nın kapılarını, savaştan kaçan ve savunmasız bırakılan mültecilere kapatmasının yanlış olacağını söyledi. Başkanın büyük bir hedef koyması ve bizim bu hedefe ulaşmamız çok önemli. Başkan bu durumun küresel bir sorun olduğuna ve küresel bir çözüm gerektiğine inanıyor. Konuyu Birleşmiş Milletler ortamına götürmesinin nedeni de bu.”
Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın Nüfus, Mülteciler ve Göçmenlik İşleri'nden Sorumlu Müsteşarı Mark Storella, mültecilere yardımın küresel bir sorumluluk olduğunu ve uluslararası işbirliği gerektirdiğini söyledi.
Amerika'nın Sesi