ABD'deki konferansta Said Nursi özeleştirisi

Prof. Kasaba’nın “Türkiye’de Nehru çok ama bir Gandhi yok” sözüne Prof. Dr. Nilüfer Göle cevap verdi: “Said Nursi hareketi bir Gandhi gibiydi.”

Amerika’da Columbia Üniversitesi’nde düzenlenen panelde Prof. Dr. Reşat Kasaba’nın “Türkiye’de Nehru çok ama bir Gandhi yok” sözüne Prof. Dr. Nilüfer Göle cevap verdi: “Biz Gandhi olanları öldürdük. Said Nursi hareketi bir Gandhi gibiydi. Ancak bugün biz onun mezarının dahi nereye gizlendiğini bilmiyoruz.”

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) ile Columbia Üniversitesi Kamu Yönetimi, Demokrasi, Tolerans ve Din Enstitüsü Merkezi (CDTR) tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen ‘Karşılaştırmalı Anayasa Değişikliği, Politik Geçişler ve Laiklik; Türkiye, ABD ve Hindistan’ temalı konferans New York’ta gerçekleştirildi.

Konferansın öğleden sonraki oturumunda konuşan Paris ve Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Göle, Türkiye’deki laiklik yapıyı “totaliter ve dikte edici” olarak yorumladı. Göle, “Devlet halkına seküler yaşamı öğretme çabasında oldu. Bu anlayış hem didaktik hem de yeni bir halk (vatandaş) oluşturma gayretiydi” diye konuştu. Atatürk’ün laikliği tamamen Batıcı bir anlayış ile ülkesine taşmaya gayret ettiğine işaret eden Göle, Gandhi’nin ise kendi derin kültür, inanç ve halkın yerel değerlerinin içinden süzüle gelen bir tasavvurla seküler yapıyı Hindistan sokaklarına taşıdığı yorumunda bulundu.

Göle, Atatürk ile Gandhi’nin laiklikten ne anladıklarını ise şöyle özetledi: “Gandhi açık bir şekilde vejetaryen olduğunu gösterir, inancından dolayı da oruç tutardı. Ve bunları yaparken de Gandhi halktan gizlemezdi. Atatürk ise kendisinin halka model olduğunu düşünür bu nedenle hiçbir dini ritüeli halkın görebileceği ortamlarda yapmazdı. Hatta İsmet İnönü ömrü boyunca bir kez dahi ‘Allah’a ısmarladık’ dememiştir. Zira ‘Allah’ ifadesini kullanırsa laik yapıya ters olacağını düşünürdü.”

Türk toplumunun değiştiğini ve bu değişimin devam ettiğini belirten gazeteci-yazar Etyen Mahçupyan ise laiklik anlayışının kendini yenileyemediğinden halk ile seküler yapı arasında sorunların yaşandığını dile getirdi.
Artık dünyada sekülarizmin bir din haline geldiğine değinen Mahçupyan, Türkiye’de laik uygulamanın da çok katı olduğunu söyledi.

Columbia Üniversitesi’ndeki panele gün boyu sürerken katılımın yüksek olduğu görüldü. Ünlü akademisyenlerin katıldığı konferansta Columbia Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Elazar Barkan, Prof. Dr. Karen Barkey, Prof. Dr. Sudipta Kaviraj, Prof. Dr. Kendall Thomas ile TESEV program direktörü Dilek Kurban, Loyola Üniversitesi öğretim üyesi Güneş Murat Tezcür, Yakın Doğu Üniversitesi öğretim görevlisi Levent Köker, City Üniversitesi öğretim üyesi John Torpey, CUNY öğretim üyesi Uday Singh Mehta, Washington Üniversitesi öğretim görevlisi Reşat Kasaba ile Boğaziçi Üniversitesi’nden Nazan Üstündağ katıldı.

Cihan

Bediüzzaman Haberleri