ABD'deki Ulusal Katedral'de ezan ve Kur'an

ABD'de 32 eyalette 70'ten fazla kilisenin pazar ayininde ilk kez üç semavi dinin din adamları bir araya gelerek, birlikte dua etti, hoşgörü mesajları verdi.

ABD'deki kiliselerde, tüm dinleri anlama ve hoşgörü için "Interfaith Alliance" (Dinlerarası İttifak) ve "Human Rights First" (Önce İnsan Hakları) adlı örgütlerin uzun çabaları sonucu ilk kez "İnançları paylaşma" töreni gerçekleştirildi.

Bu kapsamda, 32 eyalet ve başkentteki 70'in üzerinde kilisede, Hristiyanların pazar ayinine Musevi ve Müslüman din adamları, Hristiyan din  adamlarıyla birlikte katıldı. Burada, din adamları kendi kutsal kitaplarından bölümler okudu, birlikte ilahiler söyledi.

ULUSAL KATEDRAL'DE EZAN SESİ VE KUR'AN-I KERİM

Başkent Washington DC'de de etkinliğe, ülkenin en büyük ikinci katedrali olan Washington Ulusal Katedral ev sahipliği yaptı. "Tarihi bir tören" olarak nitelendiren bu özel anmada, Katedral Başkanı Samuel T. Lloyd III, İmam Muhammed Mecid ve Haham Amy M. Schwartzman, mumlar eşliğinde ayin sahnesine getirildi.

Anmada, üç dinin din adamları önce kendi dillerinde, ardından İngilizce olarak Tevrat, Kur'an ve İncil'den bölümler okudu. Ülkenin en önemli katedrali olan Ulusal Katedral'de ilk kez ezan sesi yükseldi. İmam, katedralin balkonlarından birinde ezan okudu.

'ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜN'

Tören sonrası Islamic Society of North America (Kuzey Amerika İslam Toplumu) Başkanı İmam Mecid yaptığı açıklamada, ABD'nin farklı yerlerindeki kiliselerde Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudilerin birlikte barış, sevgi ve şeffaflık mesajı vermiş olmaları bakımından, bugünün çok önemli bir gün olduğunu söyledi.

Mecid, "Böylesine güzel bir ibadet yerinde birbirimizin kutsal kitaplarından parçalar okumamız, ABD'deki Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudilerin bağnazlığa, nefret ve hoşgörüsüzlüğe 'hayır' demek için omuz omuza durduğunu gösteriyor. Birbirimize sevgi ve saygı mesajları verdiğimiz bu etkinliğin bir parçası olmaktan mutluluk duydum" diye konuştu.

'İNANÇ PAYLAŞIMI ÇOK ÖNEMLİ'

Haham Amy Schwartzman da üç semavi dinin temsilcileri olarak birlikte ibadet deneyimini yaşamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Kendi dinimize ait kutsal mekanların dışında bir araya gelerek, birbirimizin kutsal kitaplarından bölümleri, paylaştığımız ortak değerleri dinlememizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyada adaletsizliklerden, basmakalıp yargılardan kurtulmak için birlikte çalışmaya ihtiyacımız var" diye konuştu.

Ulusal Katedral'in Başrahibi III. Samuel T. Lloyd da üç semavi dinin temsilcileri olarak bir araya geldikleri bu etkinliğin çok önemli olduğunu ifade ederek, burada yaratılan ruhun ülke genelindeki tüm Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudilere ilham vermesi umudunu dile getirdi.

'ABD'DE İSLAM'I  DAHA YAKINDAN TANIMAK İSTEYENLERİN SAYISI ARTIYOR'

Amerikalıların İslam dini hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu ve bu konuda öğrenmeleri gereken çok şey bulunduğunu ifade eden Lloyd, Amerikalılar arasında İslam dini daha iyi tanıma konusunda giderek artan bir istekliliğin olduğunu, Amerikan toplumunun Kur'an-ı Kerim yakılması gibi hoşgörüsüzlük içeren davranışlardan mutlu olmadığını belirtti.

Lloyd, "Doğru yönde ilerlediğimizi düşünüyorum. Bu tür etkinliklerin, bu konuda daha hızlı mesafe katedilmesine yardımcı olacağını umuyoruz. Farklı bir dinin içerdiği zenginlikleri öğrenmek zaman alacak, ama bu olacak" dedi.

Kongrede "ABD'deki Müslümanların Radikalleşmesi" konulu oturumu da sadece tek bir dini hedef almakla eleştiren Lloyd, "Dini radikalizmle ilgili genel anlamda meşru bir kaygı var, ancak tek bir dine odaklanmamalarını dilerdim" dedi. Hristiyanlar arasında da radikalizm örnekleri olduğunu ifade eden Lloyd, "Sadece İslam dininin seçilmesi büyük bir hataydı" ifadesini kullandı.

'İSLAMOFOBİ BİR ÖLÇÜDE AŞILDI'

Etkinliği organize eden kuruluşlardan Interfaith Alliance'ın Başkanı Rahip Dr. C. Welton Gaddy, etkinliğin ABD'nin çok çeşitli halkları içinde barındıran bir ülke olduğunun dünyadaki herkesçe bilinmesi bakımından çok büyük önem taşıdığını ifade etti.

ABD'deki bazı çevrelerden diğer dinlere karşı nahoş, saldırgan ve nefret içeren açıklamalar gelebildiğine işaret eden Gaddy, bu kesimlerin tüm Amerikalıları temsil etmediğini vurguladı. Gaddy, "Özellikle üç semavi dinin temsilcileri olarak, kutsal kitaplarımızın bize emrettiği işbirliği türünü aramızda kurmayı başarabilirsek, dünyada iyi yönde bir farklılık yaratabiliriz bunu bizden başkası yapamaz" diye konuştu.

11 Eylül saldırılarından sonra ABD'de oluşan "İslamofobi"nin bir ölçüde dağıldığını ifade eden Gaddy,bu konuda hala alınması gereken mesafe olduğunu kaydederek, "Çünkü, bilmedikleri bir şeyden korkan bazı insanlar var. Siyasi amaçlarla, aslında bunu yapmamaları gerekmesine rağmen, ayrılık tohumları eken insanlar da var. Dolayısıyla tüm bunlara karşı koymalıyız. Bu tür etkinlikler bu uğurda katkı sağlıyor. Ancak esas katkı, günlük hayattaki sıradan insanların birbirlerine karşı aynı tavrı gösterdikleri ve birlikte çalışmaktan bahsettikleri zaman sağlanmış olacak" dedi.

'DİNİ ÖZGÜRLÜKLERİN SAĞLANMASI İÇİN KANUNLAR YETERLİ DEĞİL'

Gaddy, Mart ayında Kongrede düzenlenen ve büyük tartışmalara yol açan "ABD'de Müslümanların Radikalleşmesi" adlı oturuma da karşı çıktıklarını söyleyerek, "Bize göre şimdi, bir araya gelmenin yollarını bulma zamanı, daha fazla bölünmenin değil" ifadesini kullandı.

Etkinliğin diğer organizatörü Human Rights First adlı kuruluşun program ve politika direktörü Tad Stahnke de dünyada dini özgürlükler konusunda bir kriz yaşandığını belirterek, bu krizin sadece kanunlarla aşılamayacağını, farklı dinlere mensup kişiler arasında saygı ortamının oluşmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Stahnke, ABD'de İslam dini ve Müslümanlar hakkında hala çok sert tartışmaların yapılmaya devam ettiğine dikkati çekerek, "Bu tür etkinliklerin, insanların birbirlerini daha iyi tanımasına, herkesin haklarının korunması için birlikte çalışmalarına yardımcı olacağını umuyoruz, çünkü farklı dinlere ait toplumlar arasında hoşgörüsüzlükler, bağnazlıklar ve bölünmeler hala var" dedi.

NTVMSNBC
 

Dünya Haberleri