İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun söylenenlerin aksine ABD ile herhangi bir kriz olmadığı mesajını vermesine rağmen İsrail'in Washington Büyükelçisi Michael Oren, "Bu kriz çok ciddi, ilişkilerde çok zor bir dönemle karşı karşıyayız." tespitinde bulunarak gerginliğin boyutunu ortaya koydu. ABD'nin, geçtiğimiz cuma günü Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak rahatsızlığını ilettiği Oren'in, krizi, 1975 yılında dönemin Başbakanı İzak Rabin ile ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger arasında Sina Yarımadası'ndan kısmen çekilmeye yönelik ABD talepleri sırasında patlak veren uzlaşmazlıktan bu yana en ciddi kriz olarak nitelediği belirtiliyor. Amerikan yönetiminin, İsrail'e yönelik tepkisi, ABD'deki Yahudi lobilerini de telaşlandırmış durumda. ABD'deki İsrail yanlısı etkin bir grup olan Amerika-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC), ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin son dönemde ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerle ilgili açıklamalarının "ciddi bir endişe kaynağı'' olduğunu açıkladı.
ABD ile ilişkilerin son yıllarda hiç olmadığı kadar kötüleşmesine neden olan kriz, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in, Aralık 2008'de askıya alınan Ortadoğu barış sürecini yeniden canlandırmak üzere bölgeye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında İsrail'in Doğu Kudüs'te, Ramat Şlomo'da verilen 1.600 konutluk inşaat izniyle patlak vermişti. Hem inşaat projesi hem de bunu açıklamanın zamanlamasını sert dille eleştiren Obama yönetimi, bunu 'hakaret' ve Filistinlilerle barış görüşmelerini baltalamaya yönelik bir hamle olarak niteledi. ABD tarafı şimdi İsrail'den ikili ilişkilerde güvenin tazelenmesi ve Filistinlilerle görüşmelerin yeniden başlatılması için Benjamin Netanyahu'dan en az 4 adım atmasını bekliyor. İsrail basınına yansıyan haberlere göre bu yöndeki talepler cuma günü Netanyahu ile uzun bir telefon görüşmesi yapan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından İsrail'e iletildi. Clinton'ın gündeminde yer aldığı söylenen bu adımlardan ilki, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in İsrail'i ziyareti sırasına denk gelen inşaat onayı ile ilgili açıklamanın zamanlamasının soruşturulması. Buna göre, Amerikan tarafı, gerçekten ortada bir bürokratik hata mı, yoksa kararın siyasi gerekçelerle mi alındığı konusunda İsrail'den resmi bir cevap bekliyor. Netanyahu, bu talebe olumlu cevap vererek açıklamanın zamanlamasını araştırmak üzere bir komisyon kuracağını açıkladı. Kararın gerisindeki isim İçişleri Bakanı Eliyahu Yişai, bunun tamamen teknik bir işlem olduğunu ve herhangi farklı bir anlam içermediğini belirterek, zamanlamadan dolayı özür dilemişti.
ABD, Ramat Şlomo'daki inşaatlarla ilgili kararın iptalini de talep ediyor. Ancak İsrail'den şimdiye dek bu konuda olumlu bir sinyal gelmedi. ABD'nin bir diğer talebi de İsrail'in Filistinlilerle görüşmelerin başlatılması için önemli jestler yapması. Bunlar arasında yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılması, İsrail askerlerinin Batı Şeria'daki bir kısım yerlerden daha çekilerek buraların Filistin yönetimi kontrolüne bırakılması, Batı Şeria'da daha fazla yol engelinin kaldırılması ile Gazze Şeridi'ndeki ablukanın azaltılması bulunuyor. Amerikan tarafı son olarak İsrail'den Filistinlilerle uzlaşmazlığın kilit konuları olarak görülen sınırlar, mülteciler, Kudüs, güvenlik düzenlemeleri, su ve yerleşimlerle ilgili alanlarda, dolaylı şekilde bile olsa görüşmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmasını istiyor.
Diplomatik krize rağmen İsrail Başbakanı Netanyahu'nun AIPAC konferansı için gelecek hafta Washington'a gidecek olması, ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın da burada konuşacak olması dikkat çekiyor.
Tartışmalı Hurva sinagogu açıldı
İsrail, Doğu Kudüs'teki yeni yerleşim projeleri sebebiyle Yahudilerle Müslümanlar arasında gerilimin tırmandığı bir dönemde, kentte yeniden inşa edilen Hurva (Harabe) Sinagogu'nu dün hizmete açtı. Açılışta konuşan Hahambaşı Yona Metzger, Kudüs'teki mevcut gerilimi gidermeyi amaçlayan mesajlarıyla dikkati çekti. Metzger, özellikle Müslümanlara hitap ederek sinagogun açılışından sonra Haremüşşerif'e yürüneceği yolundaki iddiaları yalanladı. İsrail polisinin, tarihi sinagogun açılışı sebebiyle aşırı dinci Yahudilerle Filistinliler arasında yeni bir gerilime neden olabileceği gerekçesiyle Eski Kent'i tam anlamıyla bir ablukaya aldığı bildirildi. Özellikle Araplara ait ortaöğrenim kurumlarında okullar tatil edilirken, Yahudi grupların bugün Haremüşşerif kapılarında yapmayı planladıkları rutin yürüyüşe de izin verilmedi.
Zaman