Londra SOAS Üniversitesi Siyaset Bilimi Uzmanı Prof. Dr. William Hale, Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu, "Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek" temasıyla Swiss Hotel The Bosphorus'ta düzenlenen TRT World Forum kapsamında düzenlenen TRT World sunucusu Gihida Fakhry'nin yönettiği, "Düzen ve Kaos Arasında Bir Dünya: Birinci Cihan Harbinden 100 Yıl Sonra" oturumunda, 1916 yılında İngiltere ve Fransa arasında imzalanan Sykes-Picot Anlaşmasının, pazarlıklardan sadece biri olduğunu vurguladı.
Siyonistler de çok önemli bir aktördü
Birinci Dünya Savaşı döneminde anlaşmalar yapıldığında kimsenin savaşı kazanıp kazanmayacağını bilmediğini, ne olacağını tahmin edemediğini aktaran Hale, şöyle konuştu:
"İnanılmaz bir hayal gücüne dayanan ve iddialı bir plan geliştirdiler, daha önceki Osmanlı toprakları için. Bu toprakların Osmanlı İmparatorluğunun eski toprakları olmasını umuyorlardı. Bir dizi farklı çatışma içinde olan güç bir araya geldi. Bir askeri güç vardı Arap ülkelerinde o dönemde İngilizlerin etkisi vardı, hakim olan, egemen olan, askeri gücü olan ama buna ilaveten bir de Fransız gücü vardı. Fransızlar da daha askeri birliklere sahipti o ülkelerde. Bir yandan da Fransa'nın Almanya'ya karşı savaştığı, bu yüzden de bir ödülü hak ettiği düşünülüyordu. Bir yandan da Sykes-Picot Anlaşması vardı. 1917 yılı Ekim Devrimi'ne kadar Rusya da Ortadoğu'da bir güçtü ama 1917'den sonra Rusya tablodan çıktı. Siyonistler de çok önemli bir aktördü."
Korkunç bir şekilde bölünmüş, parçalanmış Ortadoğu oluşturdular
Hale, Ortadoğu'da bu farklı güçlerin korkunç bir şekilde bölünmüş, parçalanmış bir Ortadoğu oluşturduklarını ifade ederek, halen bölgede çatışma tiyatrolarının olduğunu söyledi.
İsrail-Filistinli halk arasındaki 1948 yılından beri devam eden ilk çatışmanın halen devam ettiğini ve ABD'nin bu çatışmada çok önemli bir rol oynadığını vurgulayan Hale, "İkinci çatışma Suriye'deki mevcut çatışma. Burada dominant güç artık Rusya. Suriye'de görmüş olduğumuz şey ABD gücü konusunda inanılmaz bir azalma var bölgede 2012'den beri. Hem Obama hükümetinin hem Trump hükümetinin bu çatışmada önemli bir rolü olmuştur. Üçüncü çatışma tiyatrosu körfez bölgesi. Bu da İran ve Suudi Arabistan arasındaki çatışma. Hem Rusya hem de ABD itici güçler olarak burada karşımıza çıkıyor." diye konuştu.
Önümüzdeki 20-30 yıl daha çok kan dökülecek
ABD'li Askeri Jeostratejist ve Wikistrat Baş Analisti Thomas PM Barnett, Ortadoğu'da birkaç yıl daha çok şiddet olacağını öngörerek, şunları kaydetti:
"Bölgede birkaç 10 yıl daha çok şiddet olacak. Avrupa, inanılmaz bir şiddet geçirdi sakinleşene kadar. ABD öyle, Rusya'nın kendi deneyimleri oldu. Herhangi bir siyasi çözüm görmüyorum ufukta. Önümüzdeki 20-30 yıl daha çok kan dökülecek. Bölgedeki ülkeler artık bundan yoruldular. Diğerlerinin ne kadar gerisinde kaldıklarını gördükleri zaman, o zaman bölgesel entegrasyon planlarını yapabilirler."
Barnett, ABD'nin 19. yüzyılın ikinci yarısındaki deneyimine dayanarak devletler arasındaki entegrasyonu 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tüm dünyada uygulayabileceğini, bu entegrasyon modelinin 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıktığını anlattı. AA