Ahmet Bilgi'nin haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebelerinden merhum Abdülkadir Badıllı ağabeyin ailesi, Badıllı'nın vefatından FETÖ'nün dahli olduğu gerekçesiyle soruşturma talebinde bulundu.
Avukat Mehmet Kaya tarafından yapılan başvuruda, Badıllı'ya Şanlıurfa ve Ankara'da müdahale eden iki doktorun FETÖ kapsamında görevden uzaklaştırıldığına dikkat çekilerek, Badıllı'nın ölüm nedeninin Sağlık Bakanlığı müfettişlerince araştırılmasını ve sorumlular hakkında soruşturma yapılması istendi.
Başvuru dilekçesi şöyle:
15 Temmuz 2016 günü ülkemizin geleceğine yönelik yapılan hain saldırı sonrası gerek yazılı ve görsel medya kuruluşlarında ve gerekse bireysel yapılan açıklamalarda, Bediüzzaman Said NURSİ'nin hayatta olan talebelerinin ard arda vefatlarında FETÖ Terör Örgütünün medhali olduğu sık sık dile getirildiği malımlarıdır.
Vaki ölümlerden biri olan Abdülkadir BADILLI'nın vefatına biz akrabaları ve evlatları hep kuşkuyla baktık. Ancak elimizde kayda değer bir bilgi ve belge olmayınca bugünedeğin sessiz kalmayı tercih ettik.
Ne varki, menfur ihtilal sonrası kamu görevlilerinden olup, FETÖ Terör Örgütü mensubu ihtimaliyle gözaltına alınan veya görevden uzaklaştırılanların isim isim açıklanmaları üzerine, merhum Abdülkadir BADILLI'nın vefatına dair kuşkularımız daha da arttı.
Merhum Abdülkadir BADILLI, 12 Kasım 2014 tarihinde "ilues" teşhisi ile Şanlıurfa Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Doktorları:
1- Prof. Dr. Ali UZUNKÖY (Genel cerrah)
2- Doç. Dr.Hasan YÜCE (Anestezi Uzmanı)
Hastamız, yoğun bakım şartlarının sağlıklı olmaması ve ziyaretçı sayısının fazlalığından dolayı 16 Kasım 2016 günü Ankara Gazi Hastanesi yoğun bakım servisine sevk edildi.
Doktoru: Prof. Dr. İsmail KATI (Yoğun Bakım Sorumlusu)
Teşhis: Karın içi aşırı iltihap ve enfeksiyon.
Ne varki, birtürlü iyileşmeyen Hastamız 26 Aralık 2014 günü vefat etti.
Yukarıda isimleri belirtilen Doktorlardan Doç. Dr.Hasan YÜCE ile Prof. Dr. İsmail KATI'nın, 15 Temmuz 2016 tarihli ihtilal teşebbüsü sonrasında görevden uzaklaştırılmış olmaları ve en önemlisi merhum Abdülkadir BADILLI'nın FETÖ Terör Örgütü'ne karşı 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonrakı yürekli duruşudur.
Şöyle ki; merhum Abdülkadir BADILLI, Fetullah GÜLEN ve yandaşlarının yahudilerle çalıştıklarını, yahudilerin kendilerini kullandıklarını efkar-ı âmmeye haykırdı. Cumhuriyet hükümetine de sahip çıkılmasını istedi.
İşte bahse konu hastalık ve ölüm hadisesi bu açıklamalardan sona vukua geldi.
Nitekim, merhumun vefatı anında anılan Örgütün yayın organlarından birinde Yazar Tuncay OPÇİN isminde br zevat hakaretamiz bir makale kaleme aldı. Bunun üzerine, dönemin Başbakan Yardımcısı Sn. Yalçın AKDOĞAN tarafından payına düşen cevap verildi.
Bendeniz de hem Badıllı aşireti adına hem de Nur Talebelerini teskin maksadıyla gerek örgüt başının ve gerekse yoldaşlarının mahiyetini ifade eden bir makale neşrettim. Bu aşamada Merhumun ölüm nedenini doğrusu hep merak ettm.
15 Temmuz 2016 sonrası Hükümetimizin almış olduğu tedbir ve icraatlar bizlere cesaret vermekle berabar; hakkımızı arama gayret ve sorumluluğuda yükledi.
Netice itibariyle, merhum Abdülkadir BADILLI'nın ölüm nedeninin Sağlık Bakanlığı müfettişlerince araştırılmasını, gerek görülmesi halinde sorumlular hakkında soruşturma yapılmasını, (var ise) hak ettikleri idari ve inzibati ceza ile cezalandırılmalarını ve hukuki ve cezai takibat hakkmızı kullanmamızı teminen tarafımıza bilgi verilmesni saygılarımla arz ve talep ederim.