Risale Haber-Yeni Şafak yazarı Nazif Gürdoğan, "Osmanlılar Doğu Avrupa'ya “Mesnevi” okuyarak gitmişlerdi. Onların torunları Batı Avrupa'ya “Risale” okuyarak gidiyorlar" dedi.
Hafta sonunda, Yeni Asya International'in Köln'de, Bediüzzaman'ın, dünyadan ayrılışının 49'uncu yılında düzenlenen “Küresel Kriz” paneline katıldığını belirten Gürdoğan, sınırların ve duvarların ortadan kalktığı bir dünyada, bir ülkede ortaya çıkan bir ekonomik krizin kısa zamanda bütün ülkelerde etkisini gösterdiğine dikkat çekti.
Krizlerden arınmış bir dünya için, Bediüzzaman'ın hayatı ve düşüncesiyle, en güzel örneğini verdiğini ifade eden Gürdoğan, "erişilmez yalınlığı, mesleği ve yaşı ne olursa olsun, herkesin benimsemesi gerekir. Onun en etkili eseri, yalınlığın zirvesine ulaşan hayatıdır.
Kanadalı iletişimci Marshall McLuhan, “İletişim aracı mesajın kendisidir” demişti. Uzun ve bereketli ömründe, canı pahasına, düşüncesinden ve hayat tarzından hiç taviz vermeyen Bediüzzaman'ın, en etkili mesajı, “bir lokma bir hırka”ya dayanan yalın hayatıdır. Bilge insanlar, hayatlarıyla, en büyük mesajlarını verirler. Onları mesajları hayatlarıdır" dedi.
Bediüzzaman'ın hayat ilkesinin Hz. Ali'nin sözü olduğunu belirten Gürdoğan, yazısını şöyle sürdürdü:
"Yıllar önce Fethi Gemuhluoğlu, İngiltere'de bulunduğum sırada, bir mektubunda, “Dünya beni haramından men etti, ben onun helalinden de geçtim” diyen Hz. Ali'nin bu sözünü, bizlere bir vasiyet olarak bıraktığını yazmıştı. Bediüzzaman'ın hayat ilkesi, çok sevdiği Hz. Ali'nin bu sözü olmuştur. O dünyanın yalnızca haramlarından değil, helallerinden vazgeçerek, bütün zenginlikleriyle, dünyayı peşinden sürüklemiştir.
"Türkler için vatan, doğdukları yerler değil, doydukları yerlerdir. Osmanlılar Doğu Avrupa'ya “Mesnevi” okuyarak gitmişlerdi. Onların torunları Batı Avrupa'ya “Risale” okuyarak gidiyorlar. “Köln ile Konya kardeştir” diyenlerin önünde, bütün dünya şehirlerinin kapıları açılır. Krizler “benden sonrası tufandır” diyenlerden kaynaklanır.