Aziziye Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Müze Müdürlüğü koordinesinde yapılan kazı çalışmasında rastlanan ve defineciler tarafından tahrip edilen alanlarda bulunan 500 civarında taş eser, kentte koruma altında tutuluyor.
Aralarında koç başlı mezar taşları, sandukalar, mancınık gülleri, sütun ve sütun kaideleri ile kitabelerin bulunduğu eserlerin turizme kazandırılması için Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan çalışma başlattı.
Bu kapsamda "açık hava taş eserler müzesi" olarak hazırlanmaya başlanan ilçedeki 7 dönümlük alanın ilk etabı olan 4 dönümündeki altyapı çalışması tamamlanma aşamasına geldi.
Koruma altındaki tarihi eserlerin yerleştirilmesine başlanacağı çalışma, projenin ikinci etabı olan 3 dönümlük alanın da hazırlanmasıyla tamamlanacak.
Koruma altındaki eserler turizme kazandırılacak
Ziyaretçilerini tarih yolculuğuna çıkaracak müzeyle koruma altındaki eserler, kentin turizmine kazandırılmış olacak.
Belediye Başkanı Orhan, AA muhabirine, ilçe etrafındaki köylerde tarihi niteliğe sahip taşlar topladıklarını söyledi.
Kentin tarihine sahip çıkmak istediklerini ifade eden Orhan, "İlçemiz hatta diğer ilçelerin sınırları içerisinde bulunan eserlerin hepsini İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ile topladık ve hepsini kayıt altına alarak bununla ilgili de bir envanter oluşturduk. Çok yakın zamanda yeni yaptığımız alanda bu eserlerin hepsini sergileyeceğiz." dedi.
Orhan, eserleri kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşların desteğiyle topladıklarını belirterek, bazı eserlerin defineciler tarafından tahrip edildiğini söyledi.
"Tarihimize sahip çıkmalıyız"
Kaçak kazıların tarihe ışık tutacak eserleri tahrip ettiğini vurgulayan Orhan, şunları kaydetti:
"Define iddiaları ortaya atılarak özellikle bu tarihi nitelikteki taşların tahrip edilmesi ve bazı durumlarda yok olması amaçlanıyor. Sebebi de binlerce yıl öncesine ait Türk izlerini ortadan kaldırmak. İşte bu yüzden biz tarihimize sahip çıkmalıyız. Özellikle bu coğrafyada bazı iddialar var. O iddialara da cevap niteliğinde olacak olan bu belgelerin de koruma altına alınması lazım. Her bir taş belge niteliğinde. Bizim ilçemizin en önemli özelliklerinden bir tanesi de Erzurum’un en eski yerleşim yerinin ilçemiz sınırlarında olması. ‘Karaz’ bölgesi olarak nitelendirilen bölgede bu tarihi kalıntılara daha çok rastladık."
"Açık havada" olacak müzenin kentin turizmine de önemli katkı sunacağını anlatan Orhan, çalışmayla kültürel mirasa sahip çıktıklarını belirtti.
aa