Adalet

Ahmet AKCAN

Tevhid, Nübüvvet, Haşir ve kıyamet, ibadet ve adalet diye sıralanan Kur’anî maksatların dördüncüsü ve nurlu bir neticesi olan adalet; ekser nas tarafından bilinen tarifi ile hak sahiplerine haklarını i’ta etmek, kimler neye ne kadar müstahak ise onlara onu vermektir. Yani adalet, mağdur ve mazlumları sevindirmek; mağrur ve mütekebbir zalimleri tecziye etmektir.

Adalet, ilahi bir tavsiye ve füruat değil insaniyet için farz bir esasat, muamelatta sıdk ve i’tidal ile hareket etmek demektir. Mülkün temeli ve Melik olan Rahman’ın tesisini istediği muamelenin en ekmeli olan adalet; siyasi ve içtimai hayatta, ferdi ve cemaate ait rabıtalarda emniyet ve huzurun kaynağı olduğu herkesçe bilinmektedir.

Emniyet ve şer’i hürriyetin, selamet ve hakiki saadetin adresi olan İslamiyet; itikadda tevhidin, ibadatta hulusiyetin, müminler arasında uhuvvet ile muhabbetin, içtimai hayatta adaletin varlığını istemektedir.

İslamiyet; zulüm ile bozulan beşeri münasebetlerin tashih ve ta’dil edilmesini, içtimai keşmekeşliği doğuran tüm faaliyetlerin dengelenmesini emretmektedir. Adl isminin nurlu bir neticesi olan dengeye vuslat ise, ilmiyatta, fikriyatta, hissiyatta ve fiiliyatta ifrat ve tefritten içtinabı gerektirmektedir.

Ruh-Beden, Akıl-Kalp, İlim-Amel, Ef’al-Ef’kar, Ferd-Aile, Dünya-Ahiret, Havf-Muhabbet, Hizmet-Marifet gibi dengeleri tesis ve temin edebilmek ise Adl ismine istinad ve ondan istimdat etmeyi istilzam etmektedir.

Adl ismine mazhariyet; ifrat ve tefritten uzak fikri bir muhakemeyi, eşyayı değeri kadar değerli gören dengeli bir muvazeneyi, varlık hiyerarşisi içinde hiçbir şeyi yerinden etmeyen ölçülü bir muameleyi, meratib-i mevcudata karşı nezihâne ve nazikâne bir mukabeleyi istemektedir.

Adalet kavramının İslam şeriatına bakan cihetleri olduğu gibi, enfüsi ve şahsi, siyasi ve içtimai tecellileri, kâinattaki ilahi kudretin tasarrufatına medar ve Rububiyete dair cilvelerinin varlığı da bilinmektedir. Ezcümle;

Enfüsi manada adalet; Kur’ani hükümlere bitamamiha inkıyad, esasat-ı sünnet-i seniyyeye tam itaat, iman ve itikadda tevhide, a’mal ve ubudiyette hulusiyete mazhariyet ile tezahür etmektedir.

Enfüsi dairede adalet; ahlak-ı aliyeye, secaya-yı samiyeye mazhariyet, fikriyatta ifrat ve tefritten uzak durmak, hadd-i vasata vuslat olarak varlığı müşahede edilmektedir. Fıtrat-ı selimeyi, istidat-ı insaniyeyi fısk ve fücurdan arındırmak, takva-yı hakikiye ile istikamet üzere bulunmak adaletin enfüsi varlığına delalet etmektedir.

Adaletin enfüsi âlemde tecellisi; muttaki abidler için a’mal ve ibadatta hassasiyet içinde itaat, ulema için istinbat-ı ahkâmda itidal ile harekât, arifîn tabakasında akıl ve kalpte denge ve mutabakat olarak varlığı görülmektedir.

Kevn ve hilkatte adalet; a’sarda ihtimam ve dikkat, sanatta harikulade intizam ve tezyinat, suret-i eşyada hüsün ve cemalat, siretlerde tenasüp ve kusursuz kemalat olarak cilveleri müşahede edilmektedir.

Âlem-i asgar olan insanda adaletin kevnî tecelliyatı; hikmet ve şefkat ile tasarrufat, âlem-i ekber olan kâinatta cebbarane tahavvülat içinde tezahür etmektedir.

Kâinat şeceresinde ve nurlu semeresi olan insanda azim bir silsile olarak cereyan eden kevnî adaletin tezahüratına şahid olanların şer’i adalete itiraz etmeleri mümkün görülmemektedir.

Hukuk olarak içtimai hayatta adalet; zalimleri tard ile tecziye etmek, mağdur ve mazlumları himaye ve mükâfat ile sevindirmek içinde müşahede edilmektedir. Adaletin zıddına zulüm denilmektedir. Evet hak sahiplerini mağdur etmek, hakkı olmayanlara hak vermek zulüm olarak isimlendirilmektedir.

Elhasıl; erkân-ı imaniyeye, yani Allah’a, meleklere, peygamberlere (a.s), kütub-u semaviyeye, haşir ve kıyamete, kaza ve kadere tahkiki bir imanı ihya etmeden içtimai hayatta hakiki bir adalet tesis ve icra etmek imkânsız görünmektedir.

Her son bir öne işaret etmekte, her semere kendi şeceresinden haber vermektedir. Zulüm ile ömür geçirip ebedi bir saadet ile ödüllendirilmeyi beklemek muhali talep etmektir...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.