Adlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2023 vizyonu kapsamında nanoteknolojinin 8 teknolojik alandan biri olarak seçildiğini belirterek, 2011-2016 yılları arasındaki Ulusal, Bilim, Teknoloji ve Yenilik stratejisinin önemli alanlarından biri olarak zikredildiğini söyledi.
Son çıkan stratejide nanoteknolojinin ana ihtiyaçlar içerisinde yer aldığını anlatan Adlı, şunları kaydetti:
"Mesela gıda alanında nanoteknoloji, enerji alanında, su alanında, sağlık alanında nanoteknoloji. Yani Türkiye'nin temel ihtiyacı olan alanlarda nanoteknoloji kedine önemli bir yer bulacak. Nanoteknoloji son yıllarda bir kere dünyada önde gelen bir teknoloji olmaya başladı. Türkiye'nin bu yarıştan geri kalmaması gerekiyor. Örneğin tekstilde, ilaçta, su geçirmeyen, su tutmayan ürünler yapmakta. Yani burada Türkiye'nin bir an önce dünyadaki trendi yakalaması lazım. Onun için biz nanoteknolojiden geri kalamayız."
Devlet olarak nanoteknoloji alanına bütün desteklerin sağlanması gerektiğini ifade eden Adlı, "Biz TÜBİTAK olarak hem akademiye hem de sanayi kuruluşlarına nanoteknoloji konusunda Ar-Ge çalışması yaparlarsa destek sağlıyoruz. Daha çok IT sektöründe, tekstil sektöründe projeler geliyor. Elektronik sektöründen geliyor. Şu ana kadar malzeme ve tekstil sektöründe Türkiye daha çok proje üretiyor" diye konuştu.
-"Akademik projelerin tamamını destekliyoruz"
Adlı, şöyle devam etti:
"Türkiye dünya sıralamasında çok ileride değil ancak araştırma merkezlerimiz var. Bilkent Üniversitesi içerisinde Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) var. Yakın zamanda Sabancı Üniversitesi'nde Kalkınma Bakanlığı desteğiyle Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Dolayısıyla aslında Türkiye nanoteknolojide birçok ülkeden ileri. Ama bir Amerika bir Japonya kadar ileri seviyede değiliz. Türkiye, nanoteknoloji yarışında geri kalmayacaktır."
Nanoteknolojinin gıda sektöründe de kullanıldığını vurgulayan Adlı, TÜBİTAK olarak verdikleri destekleri şöyle sıraladı:
"Bizim akademik Ar-Ge'de proje limitimiz 360 bin lira. Bunun işte araştırmacılara verilen proje teşvik ikramiyesi, kurum hissesi var. Dolayısıyla 450 bine kadar çıkıyor bir proje için verilen destek. Sanayi projelerinde limitimiz yok ancak bu projelerin tamamını değil de KOBİ ise yüzde 70'ini, büyük ölçekli firmaya yüzde 60'ına kadar destekliyoruz. Akademik projelerin tamamını destekliyoruz."
TÜBİTAK'ın özellikle son yıllarda nanoteknolojide sağlık, biyoteknoloji, gıda alanında çağrılara çıktığını anımsatan Adlı, bilim adamlarının bu çağrıları takip etmesini önerdi.
Prof. Dr. Adlı, şu ana kadar akademik ve sanayi destekleri temel bilimlerde en fazla desteği sağlık, elektrik, elektronik gibi alanlarda verildiğini kaydetti.
AA