Kendisini 40 senedir millete sosyolog diye yutturan, ama aslında sosyal hizmetler uzmanı olan sözde aydın Emre Kongar\'ın iftirası “Adnan Menderes Said Nursi\'yi ziyaret etti ve elini öptü“, iki gün önce Hulki Cevizoğlu\'nun “Ceviz Kabuğu“ programında ele alındı. Ayrıca birde “Adnan Menderes Said Nursi\'ye araba hediye etti“ polemiği konuşuldu.
Cevizoğlu, adaletli olması gereği, yolladığımız mail ve belgeleri programda okudu ve Said Nursi\'nin Adnan Menderes ile hiç bir zaman görüşmediğini sağır sultan da duymuştur inşaallah…
Biz yine de tekrarlayalım….
Said Nursi ve Adnan Menderes hiç bir zaman aynı mekanda, aynı anda bulunmamışlardır. Yüz yüze hiç bir zaman görüşmemişlerdir. Adnan Menderes Said Nursi\'nin elini öpmemiştir. Adnan Menderes Said Nursi\'ye araba hediye etmemiştir. Bunların aksini iddia edenler, belge sunmak zorundadırlar.
***
Said Nursi ve Adnan Menderes'in ilişkisini uzmanlarına bırakıp, sadece ana hatlarıyla şunları söyleyebiliriz:
-Menderes\'in 18 sene sonra ezanı serbest bırakmasının ardından, Said Nursi onu “İslam kahramanı“ olarak nitelendirmiştir.
-Said Nursi Menderes için dua etmiştir.
-Nursi talebelerine “Menderes\'in aleyhinde bulunmayın“ demiştir.
-Menderes\'in çekimser tavrına karşı, Said Nursi çok üzülmüştür ve onun „tepetaklak“ gideceğini söylemiştir.
***
Emre Kongar\'a gelince. Bir sosyolog olarak söyleyelim: Sosyoloji ve Sosyal Hizmetler Uzmanlığı arasında dağlar fark var. Acaba Kongar Bey halktan kopuk aydınlık sıfatını gizlemek için mi, kendisini sosyolog olarak “satmaya“ çalışmış? Bilemeyiz… Biz Kongar\'ı şu ibretli hikayeyle başbaşa bırakalım:
1947 senesinin son aylarında, Afyon’dan üç sivil polis memuru, güyâ memleket çapında gizli bir dînî cemiyetin faaliyetine âşinâ olmak için Emirdağ’ına gelmişlerdi. Başta Said Nursî olarak Nur Talebelerini tesbit etmeye çalışıyorlardı. Sudan bahaneler îcad etmeye tevessül ettiler. Bir nümûnesi şudur: Bir sivil memur, bir kâğıda yazıyor, "Said’in hizmetçisi buradan Said’e rakı aldı" ve rakıcı dükkânında sarhoş ve aklı yerinde olmayan bir adama bu kâğıdın altına imza atmasını teklif ediyor. O adam diyor: "Tövbeler olsun, bu yalanı kim imza eder?"
Sonra o kâğıdı imzalatmaya çalışan, fakat muvaffak olamayan memur; aynı gece acîb bir hâdisede, işlediği hatâsının tokadını yiyor. Şöyle ki: Beraber rakı içtiği adamlarla dere kenarında gezerken aralarında bir kavga cereyan eder. O bedbaht adama orada bir güzel dayak atıyorlar ve tabancasını da alıyorlar (Said Nursi, Tarihçe-i Hayat, 7. Kisim, Afyon Hayati, Sayfa 469).
Moral Haber