Evet! Tam yarım yüzyıl önce 17 Eylül 1961’de, 27 Mayıs askeri darbesi sonucu, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniformalı memurları, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla seçilmiş Başbakanı, Ali Adnan Ertekin Menderes’i ipe çektiler!
Çok değil; bir dakika durun gelecek Cumartesi günü, bırakın yaptığınız işi, Allah Rahmet Eylesin diye ister haykırın, ister mırıldanın. İstiklal Madalyası sahibiydi. Hukukçu, çiftçi, siyasetçiydi. İdam edildikten 29 yıl sonra,
1990’da, TBMM itibarını iade etti. Asılmakla Menderes’in itibarı yok olmamıştı ki! Hatta öylesine olmamıştı ki, sadece adını az biraz yüksek sesle söylemenin ötesinde hemen hemen hiçbir politikası olmayan Adalet Partisi, Adnan Menderes’in ölümünden 29 gün sonra yapılan genel seçimlerde yüzde 34.8 oy ve 158 milletvekiliyle birinci parti oldu.
Menderes’e gerçekten de akıllara ziyan suçlamalar yöneltti üniformalı memurlar. Bunlardan biri Vinileks Firmasına Vakıflar Bankası’nın kredi vermesiyle ilgiliydi. Ancak darbe sonrası işbaşına gelen hükümet de kredi vermişti aynı firmaya. Ne var ki, mahkeme bu krediden dolayı Menderes’i suçlu buldu! Bu dava gibi tam 13 dava açıldı, hepsinden de mahkum oldu. Bebek davasının dışında! Onu anlatmak dahi istemiyorum!
İntihar etti. Tedavi ettiler; darağacında asıp millete bir ders vermek istediler: “Sakın ha bir daha yanlış partiye oy vermeyin!” Millet dersini almadı, CHP’yi birinci parti yapmadı.
Ölmeden önce “Kimseye dargın değilim. Kırgınlığım yok. Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum” diyen mektubu bıraktı. Rahmetle anıyorum...
Star