Bir hüzün kapladı içimi...
Ama menfi ama müsbet
Yoldayım...
Kendi içimde bir yolda olsam
Nefsimden başlayıp Rabbime giden
Yolculuğu severim, kendimle kalırım
Kendimle kalmak bana iyi gelir mi bilmem
Nedense ekseriyetle neticesi göz yaşıdır
İçimi sızlatan bir pişmanlık...
Yanlış yerden bakıyorum belki de
Kendime, hadiselere, yaşanmışlıklarıma...
Kendi iç âleminde insan nereye koymalı kendini?
Kâh göklere çıkarıp kâh yerin dibine indirmesi gerçekçi mi...
Bu satırları yazmaya ne kadar da hasbî ve samimi başlamıştım oysa şimdi okuyanlar olacak mı diye düşününce öyle fıtrî devam etmeyecek belki
Çay servisinin başlamış olması da mühim bir dikkat dağıtıcı, içmesen olmaz çay bu
Hüzünlü bir şeyler mi yazdım ben?
Neden göz yaşlarım kendilerini yanaklarımdan aşağı bırakıvermek istiyorlar ki...
Yoksa ben fark etmeden son zamanlarda nakarat gibi zihnimden geçen düşünceler mi geldiler?
Yazmayacağım bu düşüncelerimi
Çünkü kimsenin beni teselli etmesini istemiyorum
Teselli sadece mevcud durumun devamına cevaz verir oysa ki ben harekete geçmek istiyorum artık
Eski hal muhal cümlesini hak eden eşiği geçeli çok oldu.
Fakat cesaretim var mı...
Alışkanlıkları beni güya ben yapanları terk etmeye
Yeni bir hamleye, az çok bir bilinmezliği kabul etmeye
Bu verimsiz kısır döngüden çıkma isteği, yeni bir başlangıç yapamamanın hüznü, bir inkişaf bir büyük patlama beklentisi…
Mevcut durumdan sıkışmışlık dayanabileceğim son noktaya mı gelmeli harekete geçmek için...
Başka yol kalmamış mı olmalı?
Daha ivedi olamaz mı?
Gayret etmediği bir şeyi nasıl bekler insan
Ey yerleri ve gökleri yaratan ve onları donatan ve idare eden Rabbim
Şu kara kuru toprağa ne çok faydalı semereler takmışsın...
Nebatat, hayvanat ve hatta cemadat bunca güzel meyveler verirken insan olan beni semeresiz bırakma ya Rabbi!
İnsan madden veya manen üretmezse, kendisinden sonraya menfaatli bir eser bırakmazsa ne anlamı var.
Bitkiler bile kendilerinden sonraya tohumlarını bırakmıyorlar mı, hayvanlar yavrularını ve bazıları postlarını yadigar bırakmıyor mu?
İnsandan başka her mahluk kendi iradesi ve tercihi olmadan bunlara mazhar oluyor ama eşref-i mahlukat olan insan tercih ederek ve çalışarak miraslarını bırakıyor.
Yazmayacağım bu düşüncelerimi demiştim ama yazmış oldum.
Eh yolculuk çok da uzun değildi sona az kaldı.
Yolculuklar yazı yazmak için çok münbit bir zemin benim için. Kendi rutininden ve daimi ikametgâhından uzaklaşmanın özgürlüğü belki verimli kılan, insanı kendiyle baş başa bırakan...