İslam’ın bin yıl bayraktarlığını yapmış ordunun yeniden iyileşme, yenileşme ve cehde geldiği umudu daha belirgin esmeye başladı. Duraklama, inkıtaa evreleri devreleri geride kaldığı düşüncesi son hadiselerle kuvvet kazandı.
Mevziden ileriye, siperden hücuma, durmaktan koşmaya başlayan irade gayreti; evet ekilen tohumlar neşvünema ediyor dedirtiyor sanki. Ölmüş odunların dirilmesi, kemiklerin hayat bulması, geceden gündüz çıkması nasıl bir gerçeklikse; İslam ordusunun galip gelmesi ve medeniyet havzasının yeniden islamla yeşermesi o denli bir gerçeklik. Er ya da geç; ama bugün ama yarın. Vaat edilen Nur tamamlanacak inşaallah.
Günler döner, haller başkalaşır, “An” akışı değişir ve zulüm edenler zelil olur.
İsimler, resimler değişir; Hak değişmez, Hakikat başkalaşmaz. Hadiseler hep bu hakikate akar.
Akıldan gönle, gönülden akla akış; hikmet seyri içinde ise hakikat tavafı yapılıyordur.
Uzun zaman oldu kıyameti yaşayalı; belki yüz yıl sürdü sufyanist ve deccalist fırtınalar.
Moğol ordusu küçük bir Memluk ordusuna mağlup oldu; “an”ın koynunda eridi gitti. Şimdi sıra modern Moğollarda; “an” hem çok uzun hem çok kısa!
Küresel 15 Temmuz önünde hangi anarşist devlet ve onun uzantıları teröristler dayanabilir?
Dünyanın BM eliyle vurduğu şamar; Moğolların Memlukler önünde mağlubiyeti öncesi bir sessizlik mi ki?
Afrin nerede frenlenir? Öteki menzil neresidir? Gönül menzilleri bir araya gelmeden nereye gidilir? Millet ekseriyetince kabul görmüş ve dua almış bir ordu inşaallah zafer tahtına oturacak ve millet bahtına yol açacak.
Bir taraftan içerde ve dışarda devam eden fitne rüzgarları yürünülen yolu yavaşlatma çabası taşısa da artık eski tesirini göstermediği de doğru bir görüş. Fitnenin uyuduğu zamanlar az zamanlar; çok zamanlar fitneler hep fütuhatları geciktirmiş fakat Hak ve hakikatin galibiyetini engelleyememiştir.
Kıyamet sonrası diriliş veya kıyamet öncesi sessizlik gibi kritik dönemeçlerden geçiyor olduğumuz "an" kırılmalar yaşıyoruz. Kalbimiz günde kaç kıyamet ve diriliş yaşıyor?
Asrın "an"ı, asırların "an"ı bundan farklı değil. Fitneyi fark etmek, ondan korunmak, kaçınmak ve kaçındırmak; "acziyet" tacını giymiş kulların her daim ödevleri.
Kalp ve ruhu tesirsiz hale getirmek isteyen nefis ve şeytan ordularına hücum etmek kaç Afrin dikkat ve dirayeti gerektirir diye akıl düşünüyor, kalp ürperiyor, ruhu endişe içindeyse; fetih gerçekleşmiş, fitne kurutulmuştur.
Fetih Suresi tertil ile okunduğunda, "sekine" hakikatine erişilmesi ve hakikatiyle hücuma geçilmesi ile evet, “an”ın ve dünyan değişecektir inşaallah.